Ankara Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Yusuf Varlık, son dönemlerdeki gıda analiz sonuçlarında yer alan "1000'de 1" ifadesinin teknik terimlerini ve önemli detaylarını kamuoyuna açıkladı. Varlık, bu ifadeyle birlikte cihazların algılama hassasiyetinin, içeriğinde 1000'de 1 oranında malzeme bulunan bir ürünü tespit edebilme yeteneğini ifade ettiğini belirtti. Ancak bu durumun, ürünün içinde gerçekten 1000'de 1 oranında bir malzeme olduğu anlamına gelmediğini de vurguladı. Cihazların sadece algılayabildiği minimum düzeyi tespit ettiğini netleştirdi.

Ankara Gıda Kontrol Laboratuvarı, son dönemde basın mensuplarını ağırlayarak analiz süreçlerini detaylı bir şekilde tanıttı. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde çalışan laboratuvar, il ve ilçelerde yapılan gıda denetimlerinin ardından alınan numuneleri titizlikle inceliyor. Numunelerin önce kabulünde kontroller yapılıyor, sonrasında Gıda Kontrol Laboratuvar Sistemi'ne kaydediliyor.

Varlık, analiz sürecinde yapılan işlemleri şöyle özetledi: "Barkodlu numuneler ilgili laboratuvara yollandıktan sonra, uzman personel tarafından testler başlatılıyor. Her analiz süreci öncelikle çözümleme aşamasıyla başlar. Bu aşamadan sonra ürünün kalitesi, uygunluğu belirlenmekte." Uygunsuz durumlar tespit edildiğinde, tekrar inceleme yapılmakta ve raporlar, ilgili firmaya ulaştırılmakta.

Laboratuvar, yalnızca Türkiye'deki değil, Azerbaycan, Gürcistan, Hindistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuzey İrlanda ve Polonya gibi ülkelerden de analiz talepleri almakta. Varlık, kesinlikle yüksek güvenlik standartlarına sahip bir laboratuvar olduklarını ve Avrupa'da bulunan en son teknolojilere sahip cihazların burada da mevcut olduğunu ifade etti.

Gıda analizleri sırasında yapılan 1000'de 1 hassasiyeti ile ilgili Varlık; "Her cihazın, algılayabileceği maksimum bir sınırı vardır. Bu hassasiyet, gıda güvenliği açısından son derece önemlidir" dedi. Laboratuvarın yıllık 1 milyon 400 bin analiz gerçekleştirdiğini ve günlük 100 ile 150 numune kabul ettiğini de paylaştı.

Bal denetimlerine de değinen Varlık, balda yapılan analizlerde 14 farklı parametreye bakıldığını ve zeytinyağında ise içerisinde tohum yağı olup olmadığını belirlemeye yönelik testler yapıldığını belirtti. Cihazların son teknoloji ile donatıldığını ve personelin alanında uzman olduğunu ifade etti.

Sonuç olarak, Türkiye'nin gıda güvenliğini sağlayan bu laboratuvar, yalnızca yerli ürünleri değil, uluslararası analiz taleplerini de karşılayarak kalite standartlarını yükseltmeye devam ediyor.