3.000 Yıllık Mumyaların Sırrı Nihayet Çözüldü: Tabuttan Çıkan Şok Edici Detaylar!
2024-11-17
Yazar: Yusuf
ABD’nin Chicago kentindeki Field Doğal Tarih Müzesi'nde gerçekleştirilen araştırmalar, modern görüntüleme teknikleriyle Antik Mısır mumyalarına dair 3.000 yıllık bir gizemi ortaya çıkardı. Araştırmacılar, mumyaların sargılarını açmadan, ölenlerin kimlikleri ve öbür dünyaya nasıl hazırlandıkları hakkında daha önce bilinmeyen pek çok gerçeği gün yüzüne çıkardı.
Eylül ayında başlatılan çalışmalar kapsamında, müzede sergilenen 26 Mısır mumyası, taşınabilir bir mobil CT tarayıcısı ile incelendi. Bu metod, mumyalara ve tabutlara zarar vermeden binlerce görüntü elde edilmesine olanak sağladı ve sargıların altındaki iskeletler ile değerli nesnelerin üç boyutlu görüntüleri oluşturuldu.
Yeni veriler, Antik Mısırlıların cenaze ritüellerine dair önemli bilgiler sunarken, öbür dünyaya götürdükleri nesnelerle ilgili de önemli detaylar ortaya koydu.
CT Taramaları Dört Gün Sürdü
Müzenin antropoloji küratörü JP Brown, CNN International’a yaptığı açıklamada, “Taramaların tamamlanması dört gün sürdü ancak üç boyutlu görsellerin işlenmesi ve analizi üç yıl sürebilir” dedi. Bu taramalar sadece mumyaları korumanın en iyi yollarını bulmayı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda mumyalanmış Mısırlıların kim olduğuna ve kişisel özelliklerine dair bilgiler elde etme fırsatı sundu.
23 İnsan ve 30'dan Fazla Hayvan Mumyası
Field Müzesi’nin 'Antik Mısır’ın İçinde' sergisi, müzenin en popüler sergilerinden biri. Koleksiyonda, Mısır’da 'mastaba' adı verilen tapınakların üç katlı bir kopyası da bulunuyor. M.Ö. 2400 yılına tarihlenen tapınakta, 23 insan mumyası ve 30'dan fazla hayvan mumyası yer alıyor. Antik Mısırlıların ruhun ölümden sonra da vücutta kaldığına inandıkları için mumyaladıkları biliniyor.
Mumyalama işlemi, hem ruhsal hem de biyolojik ritüellerle 70 gün sürebiliyor. Bu süreçte, kalp haricindeki tüm iç organlar vücuttan çıkarılıyordu. Kalbin yerinde kalmasının nedeni ise ruhun evinin kalp olduğuna dair inançtı.
Bu Detay İlk Defa Keşfedildi
Yeni CT taramaları, bazı tahniticilerin organları paketleyip yeniden mumyaların içine yerleştirdiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu paketlerin içinde organların korunması için Horus'un koruma görevini üstlenen balmumu heykelleri bulunduğunu belirtti. Brown, “Paketlerin içindeki organların ne olduğunu bu heykeller sayesinde tespit edebildik” dedi.
Antik Mısırlıların öbür dünyaya bakışını modern insanların emeklilik yatırımları ile kıyaslayan Brown, “Yıllarca çalışıp kenara para koymak ve sonunda keyifli zaman geçirebilecek kadar biriktirmek umuduyla yaşarsınız; Mısırlılar da öbür dünyada mümkün olan en iyi şekilde yaşamayı istiyorlardı” dedi.
Leydi Chenet-aa’nın Mumyasındaki Şok Edici Bulgular
Leydi Chenet-aa, yaklaşık 3.000 yıl önce Mısır’ın 22. Hanedan döneminde yaşamıştır. Yeni taramalar, bu saygıdeğer kadının öldüğü sırada 30’lu yaşlarının sonu veya 40’lı yaşlarının başında olduğunu ortaya koydu. Chenet-aa’nın dişlerindeki aşınmalar, doğal olarak içlerinde kum tanecikleri bulunan yiyecekler tükettiklerini gösteriyor.
Drake, Chenet-aa’nın boynunun çökmesini önlemek için soluk borusuna dolgu malzemeleri yerleştirildiğini, öbür dünyada görebilmesini sağlamak için göz yuvalarına yapay gözler takıldığını vurguladı.
Tabutun Gizemi de Bu Sayede Çözüldü
Leydi Chenet-aa’nın bedeni, pahalı ketenlerle sarıldıktan sonra kağıt hamurundan yapılmış süslü bir tabuta yerleştirildi. Ancak bu yerleştirmenin nasıl yapıldığı çok merak konusuydu. Yeni taramalar, tabutun iç yüzeyinin ilk defa görüntülendiğini gösterdi. Brown, “Kutunun arka tarafı örülerek kapatıldıktan sonra üzeri alçıyla kaplanmış. Bu sayede kusursuz bir görüntü elde edilmiş” dedi.
Araştırmacılar, tahniticilerin mumyayı ayakla kaldırdığını ve kağıt hamurunun ıslatılarak yumuşatıldığını belirtti. Ayrıca, mumyalanan beden yerleştirildikten sonra kutunun arka kısmındaki yarığın örülerek kapatıldığı anlaşıldı.
Harwa’nın Mumyası da İlginç Veriler Sunuyor
Ekip, 3.000 yıl önce yaşamış Harwa’nın mumyasından da ilginç veriler elde etti. Harwa’nın 40-45 yaşları arasında öldüğü, yüksek sosyal statüye sahip olduğu ve rahat bir hayat yaşadığı görülüyor. Araştırmalar, bu iki mumyanın karşılaştırılmasının yanı sıra, geçmişte sahip olduğu sorunlara dair de net veriler sunabiliyor.
Drake, “Bu veriler, mumyalama işlemlerinin insanlara nasıl uygulandığını ve toplum içindeki ekonomik farklılıkları gösteriyor” dedi. Sonuçta, mumyalar sadece tarihsel bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda Mısır’ın sosyal yapısıyla ilgili de önemli ipuçları veriyor.