Teknoloji

37 Yıllık Saat Tamircisinin Tek Derdi: Gençlerin Mesleğe İlgi Gösterememesi

2024-12-11

Yazar: Mehmet

Ordu'nun Altınordu ilçesinde 37 yıldır saat tamirciliği yapan Salih Sakarya, meslekten çırak bulamamanın getirdiği zorlukları dile getiriyor. Teknolojinin hızla gelişmesi ve gençlerin bu mesleğe olan ilgisinin azalması sebebiyle ustalar için geleceğin karanlık olduğunu ifade ediyor.

1987 yılında saatçilik mesleğine çırak olarak başladığını belirten Sakarya, 7 yıllık çıraklık döneminin ardından kendi dükkanını açarak 37 yıldır bu sektörde hizmet veriyor. 8 metrekarelik küçük bir dükkanda, 6 kişilik ailesinin geçimini sağlarken, son yıllarda mesleği öğrenmek isteyen gençlerin sayısının gitgide azalmasından şikayetçi.

ÇIRAK BULAMAMAKTAN ŞİKAYET

Sakarya, mesleğini sürdürebilmek için yıllardır çırak bulmakta zorlandığını, gençlerin bu alanda ilgi göstermediğini vurguladı. "Teknoloji ilerledikçe, saat tamirine olan ihtiyaç azaldı. Uzun vadede bu meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" diyen Sakarya, insanların bozuk saatlerini tamir ettirmek yerine genellikle yeni bir saat almayı tercih ettiklerini kaydetti. Ayrıca, mesleğin sonunu büyük bir kaygıyla izlediğini belirterek, "Bu işi öğrenmek isteyen gençlerin sayısının azalmasına dikkat çekmek istiyorum. Elinizdeki bozuk saatleri tamir ettirin. Bizden sonra bu işi yapacak usta bulmak zor olacak," dedi.

İMİTASYON SAATLERİN ZARARLARI

Sakarya, taklit saatlerin insan sağlığına zararları hakkında da uyarılarda bulundu. "Son zamanlarda imitasyon malzemeden üretilen saatlerin sayısı arttı. Bu tür saatler, sektörü olumsuz etkiliyor. Ayrıca, imitasyon ürünlerin vücutta ciddi zararları da vardır. Orijinal olmayan bu saatler, sağlığınıza zarar verebilir. Eğer saat konusunda bilginiz yoksa, uzman kişilerden destek alın," çağrısında bulundu.

Son yıllarda meslek sahiplerinin azalmasının yanında, saat tamirine olan ilginin de giderek düşmesi, bu alanda uzmanlaşmış kişilerin yetişmesini zorlaştırmakta. Gençlerin bu geleneksel zanaata ilgi göstermesi, hem bu mesleğin yaşatılması hem de toplumun kültürel zenginliğini koruması açısından büyük önem taşıyor.