Dün, Başkent Ankara’da Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ile bir araya geldik ve kendisinden sektörün 2024 yılı değerlendirmesini ve 2025 yılı hedeflerini dinledik.

Türkiye, savunma sanayi alanında adeta tarih yazmaya devam ediyor. Ülkemiz, içerde güvenliği sağlarken, dışarıda yüksek teknolojili ürünler ihraç ederek ekonomik büyük katkılar sağlamaktadır. Bu başarı yalnızca ekonomiklikle sınırlı kalmayıp, Türkiye’nin dış politikada etkinliğini ve saygınlığını artırması açısından da kritik bir öneme sahip.

Bugün, Türk savunma sanayii ürünleri 185 ülkeye ihraç ediliyor. Prof. Görgün, ihracat yapılan bazı ülkeleri sıralarken, Burundi ve Şeysel Adaları gibi güvenlik ihtiyacı bulunmayan veya ekonomik olarak bu ürünleri temin edemeyen ülkelere de dahildir.

Yani, Türk yüksek teknolojili ürünlerinin tüm dünyaya satıldığını söylemek abartılı bir ifade olmayacak.

2024 HEDEFLERİMİZ ÇİFT HANELİ RAKAMLARA ULAŞACAK

Haluk Görgün ve ekibi ile önceki yıl da benzer bir toplantı yapmıştık ve 2024 hedeflerini belirlemiştik. 2024 yılı için savunma sanayii ihracatında 6,5 milyar dolar hedeflenmişti. Ancak gerçekleşen rakam %29 artışla 7,154 milyar dolara ulaştı.

Bu sayede Türkiye, 3500’ü aşkın firması ve 1100 civarında projesi ile dünya savunma sanayi ihracatında 11. sıraya yükseldi. Görgün, önümüzdeki iki yıl içinde yüzde yüz artışla çift basamaklı rakamlara ulaşacaklarının altını çizerek, "2023 ve 2024’te imzalanan sözleşmelerin toplam karşılığı 20 milyar dolar" dedi.

1 milyar dolar ve üzerinde ihracat yapan firma sayısının 169'a yükseldiğini belirtti.

TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNİN GÜCÜ KÜRESEL DİMENSİYONLARDA

Görgün, Türkiye’nin bölgesel olarak en büyük ihracatları ve sözleşmelerinin Avrupa ülkeleri ile yapıldığına dikkat çekti. Türk ürünlerinin ihracat pazarlarındaki avantajlarını artıran üç ana unsur bulunmakta:

1. Yüksek teknolojili olması.

2. Ürünle ilgili güven verici olması.

3. Maliyet etkinliği yani uygun fiyatlı olması.

Görgün, bu başarıyı elde etmek için dünya genelinde 30 kez seyahat ederek toplamda 200 bin kilometre yol kat etti.

FATİH SULTAN MEHMET'TEN 570 YIL SONRA!

Savunma Sanayii Başkanı Görgün, Türkiye’nin savunma sanayisinde elde ettiği başarıyı '570 yıl sonra gelen bir başarı' olarak nitelendiriyor. 570 yıl önce Fatih Sultan Mehmet’in fetihler sırasında gerçekleştirdiği teknolojik atılımlar ile kıyaslandığında, Türkiye sadece kendi toprakları için değil, İslam dünyası için de bu başarıyı tecrübe ettiğini ifade ediyor.

DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKİYORUZ

Görgün, 6’ncı nesil savaş uçağı gibi son derece stratejik projelerle Türkiye’nin dünya genelinde dikkat çekmeyi başardığını vurguladı. "Bizim amacımız, diğer ülkelerin yaptıklarını değil, kimsenin yapmadığı, doktrin oluşturacak, sürpriz etkisi yaratacak projeleri hayata geçirmektir" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yerli ürünleri tercih etmesinin sağladığı tasarruf miktarının 40 milyar dolar olarak hesaplandığını da sözlerine ekledi.

YERLİ ÜRETİMLE GELEN GÜVEN

Yerli ürünlerin sağladığı özgüvenin, dış kaynaklara bağımlılığın gerilemesine yardımcı olduğunu ve bunun hiçbir maliyetle kıyaslanamayacak bir değer olduğunu belirtti.

ERDOĞAN'DAN STRATEJİK AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakın zamanda Türkiye’nin silah stoğunun menzilini artıracağına dair çok önemli açıklamalar yaptı. "800 kilometre menzilli füzelerimize olan ilgiyi artıracağız, ayrıca 2000 kilometre menzilli füzeler üzerinde çalışmalarımızı hızlandırıyoruz" dedi.

Görgün, bu konudaki detayların henüz kamuoyuna açıklanmadığını ancak stratejik planlamaların ilerlediğini belirtti.

Sonuç olarak, Türkiye, savunma sanayiinde adeta bir devrim gerçekleştiriyor. 570 yıl sonra gelen bu başarı hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük yankılar uyandıracağa benziyor. Türkiye'nin bu alandaki gelişimi, dünya genelindeki pek çok ülkeyi etkileyebilir ve Türkiye’yi küresel oyuncular arasına yerleştirebilir!