İngiltere'de hayatını kaybeden bir İngiliz krayonik hastası, Michigan'daki bir tesiste 'uzun vadeli krayonik saklama' sürecine alındı. Bu kişinin bedeni, ikinci bir yaşam şansı sunan bir plan çerçevesinde ABD'ye götürüldü ve sıvı nitrojene yerleştirildi.

Hastanın kaydının olduğu program, onun ölümünden önce Michigan'da yeniden uyanma şansı sunuyordu. 11 Şubat'taki ölümünün ardından, Cryonics adlı programın İngiltere'deki şubesi, gerekli nakliye izinleri alınana kadar, hastanın bedenini kuru buzla soğutma gibi işlemlerle koruma süreci yürüttü.

Hastanın oğlu, 'hasta 268' olarak bilinen kişinin Michigan'daki Cryonics Enstitüsü'ne ölümünden 16 gün sonra ulaştığını bildirdi. Tesiste, hastanın bedeni 25 saatlik bir süre boyunca donma noktasının çok altına kadar soğutuldu ve saklama odasına yerleştirildi. Enstitü, nakil süreci tamamlandıktan sonra hastanın Detroit Metro Havalimanı’na taşındığını ve burada alınarak CI tesisine götürüldüğünü açıkladı.

Sıvı nitrojen sıcaklığına kadar soğutulmak üzere bilgisayar kontrollü soğutma odasına alınan hasta, hastalıklarının sebep olduğu ölümden sonra uzun vadeli krayonik saklama için bir krayostata yerleştirildi.

-196 Derecede 'Askıya Alma'

Kryo tanklarında, tıbbi olarak öldükten sonra ikinci bir yaşam umuduyla bu sürece katılmayı kabul eden bireylerin bedenleri saklanıyor. İngiltere, enstitüye kayıtlı olan en fazla üye sayısına sahip ülke konumunda. Şu anda, çeşitli 'askıya alma' seçeneklerine kayıtlı 128 kişi bulunuyor.

'Askıya alma' süreci, bedenlerin büyük bir 'krayostat'a yerleştirilerek sıvı nitrojen içerisinde -196°C sıcaklıkta saklanmasını kapsıyor. Amaç; gelecekteki teknolojik gelişmelerin, klinik ölüme sebep olan hastalıkları iyileştirerek bu bireylere ikinci bir yaşam sunması.

Her Meslekten İnsan Var

Dünyanın en büyük kriyo tesisinde, 'hayatı durdurulmuş' olanlar arasında aşçılar, öğrenciler, sekreterler ve profesörler de yer alıyor. 1976 yılında kurulan enstitü, Michigan'daki iki ayrı tesiste, hayata geri dönüş ihtimali için ödeme yapan 250'den fazla hastayı barındırıyor. Ayrıca, evcil hayvanların bedenleri de muhafaza ediliyor.

İlk Dondurulan Hasta

Rhea Ettinger, 1977'den beri bu sürecin içinde yer alan en eski 'hasta' olarak biliniyor.

Gelecekteki Hastaneye Ambulans Gibi

CI başkanı Dennis Kowalski, daha önce krayonik süreci, 'gelecekteki bir hastaneye ambulans yolculuğu' olarak tanımlamıştı. Krayonik süreç, belirsiz gelecekte bir hastaneye yapılacak bir transfer gibi bir durum. Tabii ki hiçbir garanti veremeyiz; eğer gömülürseniz ya da yakılırsanız geri dönme şansınız sıfırdır. Bu nedenle, adeta bir Pascal bahsi sunuyoruz: Kaybedecek çok az, kazanacak çok şey var.

Umudun Yapay Zeka ve Nanoteknoloji de

Krayonik süreci destekleyenler, özellikle yapay zeka, kök hücre araştırmaları ve nanoteknoloji gibi alanlarda önemli gelişmelerin mevcut olabileceğine inanıyor. Kowalski, özellikle beynin yeniden çalıştırılması konusundaki zorluklara işaret ederek, insanların yeniden hayata döndürülüp döndürülemeyeceği konusundaki şüphelerini kalp veya karaciğer nakli gibi geçmişte imkansız görülen gelişmelerle karşılaştırıyor.

Sahte Bilim mi?

Eleştirmenler, krayonik süreci hayal ürünü bir sahte bilim olarak görüyor. Gazeteci ve doktor Dr. Miriam Stoppard, bu sürecin "ölmekte olan insanların onurunu elinden aldığını" belirtiyor. Ancak bu tür şüpheler, programa katılan kişi sayısının artmasına engel olamıyor. Enstitünün en tanınmış İngiliz üyesi olan 87 yaşındaki Alan Sinclair, ikinci bir yaşam için 'hiçbir garanti olmadığını' kabul etmekle birlikte, "185 yaşında ya da 1085 yılında askıdan çıkmak iyi bir fikir" diyor.