Ülke

6 Yaşındaki Şirin'in Katili İçin İstenilen Ceza Açıklandı!

2024-12-07

Yazar: Fatma

Küçük Şirin'in katilinin ifadesi ve deliller, yaptığı korkunç suçun detaylarını gözler önüne sererken, adaletin nasıl sağlanacağı merak konusu oldu. İddianameye göre, Şirin'in ailesi evden ayrıldıktan sonra, kardeşleri ile dışarı çıkan küçük kızın, bir süre sonra gözden kaybolduğu bildirildi.

Olay günü saat 16:35 civarında, Şirin’in oyuncaklarla oynadığı sırada sanık Mustafa Örün’ün hurda toplama aracıyla yanına geldiği ve çocukla iletişim kurmaya çalıştığı öğrenildi. Görülen kamera kayıtlarında, sanığın küçük kızla yakınlık kurmaya çalıştığı kaydedildi.

İddianamede, sanığın sıradışı bir istismarda bulunduğu ve ardından delilleri yok etmeye çalışarak Şirin'i öldürmeye karar verdiği belirtiliyor. Olayın ardından, küçük kızın vücudunda çeşitli travmatik bulgular saptandı ve ölüm nedeninin boğulma nedeniyle oksijensiz kalma olduğu ifade edildi.

Şirin’in cenazesinin bulunduğu yerin iki mezar arasındaki bir nokta olduğu ve sanığın burada kızı ölü bıraktıktan sonra kıyafetlerini giydirdiği belirtildi. Adli Tıp raporları, olayın cinsel istismar ile ilişkilendirildiğini ortaya koyarken, sanığın ifadesinde karşılaştığı bu durumu nasıl manipüle etmeye çalıştığı dikkat çekti.

Olayla ilgili Türkiye genelinde büyük bir infial yaşanırken, sosyal medyada da #AdaletİçinSesVer kampanyaları başlatıldı. İnsanlar adaletin bir an önce yerini bulması ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için yetkililere çağrıda bulundu.

Savcılık, sanık Mustafa Örün için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 6 yıldan 21 yıla kadar değişen hapis cezası talebinde bulundu. Ayrıca, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 18 yıl hapis cezası isteniyor. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı kabul etti ve sanığın yargılanmasının 9 Ocak'ta başlayacağı duyuruldu.

Bu olay, toplumda çocukların korunmasına dair ne kadar önemli bir konu olduğunu bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını önlemek için daha etkili yasaların çıkarılması ve toplumda bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini vurguluyor.