Dünya

AB, 150 Milyar Euro'luk Yeniden Silahlanma Fonuna ABD, Britanya ve Türkiye'yi Dâhil Etmeyecek

2025-03-19

Yazar: Ayşe

T24 Dış Haberler

Avrupa Birliği (AB), 150 milyar Euro’luk yeni savunma fonuyla ilgili önemli bir karar aldı. ABD, Britanya ve Türkiye’nin silah şirketleri, Brüksel ile savunma ve güvenlik anlaşmaları imzalamadıkları sürece bu fonun dışındaki tutulacak.

Britanya merkezli Financial Times’ın haberine göre; AB yetkilileri, bu fonun yalnızca AB savunma şirketlerine ve blokla savunma anlaşmaları imzalayan üçüncü ülkelerin savunma şirketlerine açık olacağı bilgisini kamuoyuyla paylaştı. Üçüncü bir ülkenin, sahip olduğu tasarım yetkisi veya gelişmiş silah sistemleri üzerindeki kontrolü nedeniyle bu fonun dışında kalacağı da belirtildi.

Bu deneyim, Avrupa’nın savunma sanayisinde kendi kabiliyetlerini artırma çalkantısı içerisinde Fransa’nın "Avrupalı Satın Al" stratejisinin nasıl galip geldiğini gösteriyor. Britanya, özellikle kıtanın savunma kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa “Gönüllüler Koalisyonu”ndaki rolüyle bu süreçte yer almak için yoğun bir lobi faaliyeti yürütmüştü. Öte yandan, BAE Systems ve Babcock International gibi Britanya merkezli savunma şirketleri, İtalya ve İsveç gibi anlaşmalı AB ülkeleri ile derinlemesine entegre durumda.

AB yetkilileri, ABD, İngiltere ve Türkiye gibi ülkelerin programa katılmak istedikleri takdirde AB ile bir savunma ve güvenlik ortaklığı anlaşması imzalamaları gerektiğini belirtti. Haberlere göre, Londra ve Brüksel arasında bu tür bir anlaşmaya dair görüşmeler başlatılmış ancak balıkçılık hakları ve göç gibi tartışmalı konulardaki daha geniş AB-Britanya anlaşması taleplerine takıldığı ifade ediliyor.

Financial Times’a göre, Britanya ve Türkiye’nin dışarıda bırakılması, bu pazarlarda üreticilerle yakın bağlılıkları olan Avrupalı büyük savunma şirketleri için önemli sıkıntılar yaratabilir. Bu karar, Fransa’nın savunma harcamalarının sadece AB şirketleri ile sınırlı olmasına yönelik daha önceki çabalarına da işaret ediyor. Almanya, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi AB ülkeleri, bu tür sınırlamalara karşı büyük bir direnç göstermişti.

Fransa'nın bu stratejik hamlesi, Avrupa'nın savunma alanındaki bağımsızlığını artırmaya yönelik bir adım olarak yorumlanıyor. Küresel güvenlik tehditlerinin arttığı bu dönemde, Avrupa'nın kendi savunma sanayisini güçlendirmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu durum, Avrupa'nın jeopolitik konumunu güçlendirebilir, ancak dış ilişkilerde karmaşık dengeleri de beraberinde getireceği öngörülüyor.