Dünya

AB, Dondurulmuş Rus Varlıklarından Ukrayna'ya 35 Milyar Euro Kredi Sağlayacak!

2024-10-09

Yazar: Zeynep

G7 ülkeleri, Rusya'nın dondurulan varlıklarından elde edilen 35 milyar euroyu Ukrayna'ya verdiği milyarlarca dolarlık kredinin geri ödenmesinde kullanılmak üzere önemli bir karar aldı. Bu stratejik adım, Ukrayna'nın savaş sonrasındaki ekonomik toparlanmasını desteklemeyi ve uluslararası yardımların sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Yetkililer, bu süreçte şeffaflık ve etkin kullanım konularına özel önem vereceklerini açıkladı.

G7 planına göre, Rusya'nın dondurulan varlıklarından elde edilen tutar, Ukrayna'ya verilen kredilerin kademeli olarak geri ödenmesinde kullanılacak. Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya Merkez Bankası'nın el konulmuş varlıklarını teminat olarak kullanarak Ukrayna'nın savaş nedeniyle zarar gören ekonomisini desteklemek üzere 35 milyar euro kredi verilmesine yönelik benzeri görülmemiş bir plana yeşil ışık yaktı.

Anlaşma, G7 müttefiklerinin Kiev'e mümkün olan en kısa sürede 45 milyar euro (1,68 trilyon Türk Lirası) sağlamaya yönelik daha geniş bir girişimin parçasını oluşturuyor. Ukrayna, enerji sistemine ağır hasar veren ve askeri imkanlarını tehdit eden yeni bir Rus saldırısını kontrol altına almak için mücadele ediyor.

AB yetkililerine göre, 35 milyar euro "belirlenmemiş" ve "hedeflenmemiş" olacak, yani Ukrayna hükümeti parayı harcama konusunda maksimum esnekliğe sahip olacak.

DONDURULMUŞ VARLIKLARIN EKONOMİK DESTEK ÜZERİNDEKİ ROLÜ

Çarşamba günü Brüksel'de büyükelçiler tarafından varılan anlaşma, Macaristan'ın AB yaptırım rejiminde yapılacak önemli bir değişikliğin, Amerika Birleşik Devletleri'nin 5 Kasım'da yeni başkanını seçmesine kadar bloke edeceğini teyit etmesinden bir gün sonra geldi.

Önerilen değişiklik, üye devletlerin blok genelinde yaklaşık 210 milyar euro değerindeki dondurulmuş varlıklar üzerindeki kısıtlamaları, mevcut uygulamada olduğu gibi altı ayda bir değil, 36 ayda bir yenilemesini öngörüyor.

Macaristan Maliye Bakanı Mihály Varga, Lüksemburg'daki bakanlar toplantısının ardından Salı günü yaptığı açıklamada, "Biz bu konunun -Rusya yaptırımlarının uzatılması- ABD seçimlerinden sonra karara bağlanması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Daha uzun yenileme süresi, projeyi daha öngörülebilir hale getirmeyi ve G7 müttefiklerinin dile getirdiği kaygıları gidermeyi amaçlıyor. Özellikle ABD, tek bir AB ülkesinin herhangi bir zamanda yaptırımların yenilenmesini engelleyebileceğinden, varlıklarını dondurabileceğinden ve tüm projeyi kargaşaya sürükleyebileceğinden endişe ediyor.

Bu endişeler, daha çok tartışmalı imtiyazlar elde edene kadar yaptırımları bloke etmesiyle bilinen, Rusya'ya siyasi ve diplomatik olarak en yakın üye ülke olan Macaristan'la ilgili.

G7 planı uyarınca, varlıklardan elde edilen tutar, her bir müttefikin Ukrayna'ya borç vereceği para miktarını kademeli olarak geri ödemek için kaldıraç olarak kullanılacak. Eğer bu varlıklar kullanılamaz hale gelirse, faturayı Batı ülkeleri ödemek zorunda kalacak.

Başlangıçta AB ve ABD'nin krediye her biri 18 milyar euro (674,4 milyar TL) olmak üzere eşit miktarda katkıda bulunması gerekiyordu, ancak Washington'un bu konuda net bir açıklama yapmaması Brüksel'in payını 35 milyar euroya (1,31 trilyon TL) yükseltmesine yol açtı.

ABD, Kanada, İngiltere ve Japonya'nın daha büyük taahhütlerde bulunması halinde bloğun katkısı azalabilir. G7'de yer almayan Avustralya da bu tutara katkıda bulunabilir.

Çarşamba günü üzerinde uzlaşılan ve halen Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gereken anlaşma, AB'nin yıl sonundan önce milyarlarca dolarlık payını artırmasının önünü açıyor.

Ancak Macaristan'ın yaptırım rejimini değiştirmeyi reddetmesi, G7 düzeyindeki nihai kararı yavaşlatabilir. Yenileme süresinin 36 aya uzatılması halinde ABD'nin masaya daha fazla nakit koyması bekleniyor. Teklif, halihazırda Washington'un ideal hedefinin (süresiz yenileme) gerisinde kaldığından Budapeşte'nin oyalamasının müzakerelere yardımcı olması beklenmiyor.

Bütün bu gelişmeler, Ukrayna'nın uluslararası desteğini artırma çabalarının ve batı dünyasının Rusya ile mücadelesinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu süreçte ortaya çıkan finansal çözümler, yalnızca Ukrayna'nın ekonomik istikrarını sağlamayı değil, aynı zamanda bölgedeki uluslararası güvenliğin de korunmasına hizmet edecek.