ABD Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Harvard Üniversitesi'nin topladığı 8,7 milyar doların üzerindeki bağışla birlikte federal hükümetle imzaladığı 255 milyon dolarlık sözleşmenin uygunluğu araştırılacak. Bu hibelerin "sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla" başlatılan soruşturmanın, üniversite kampüslerindeki "antisemitik tacizi ortadan kaldırmayı amaçlayan" incelemenin bir parçası olduğu belirtildi.

Eğitim Bakanı Linda McMahon, yaptığı açıklamada, "Harvard'ın kampüsteki öğrencileri antisemitik ayrımcılıktan korumada başarısızlığının yanı sıra, özgür sorgulama yerine bölücü ideolojileri teşvik etmesi, itibarını ciddi şekilde tehlikeye attı. Harvard bu yanlışları düzeltebilir ve kendini akademik mükemmeliyete ve hakikat arayışına adanmış olarak, tüm öğrencilerin kampüsünde güvende hissettiği bir ortam yaratabilir." ifadelerini kullandı.

Bu durum, merkezi New York'ta bulunan Columbia Üniversitesi'nin, mart ayının başlarında ABD Başkanı Donald Trump ve yönetiminin kampüste antisemitizmle mücadele konusunda yaptıkları taleplerini kabul etmesinin ardından ortaya çıktı. Columbia Üniversitesi, 14 Mart'ta yaptığı açıklamada, yönetimin, okulun 400 milyon dolarlık fonunun kesilmemesi için Trump hükümetinin taleplerine uyma kararı aldığını bildirmişti.

Hükümetin talepleri doğrultusunda yapılacak değişikliklerin arasında antisemitizmin tanımının yeniden gözden geçirilmesi ve İsrail ile Yahudi Çalışmaları Enstitüsü kadrosunun genişletilmesi de yer alacak. Bu süreç, ülke genelinde üniversitelerin üzerindeki siyasi baskının arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Eğitim alanında yaşanan bu tartışmalar, sadece akademik özgürlüğü değil, aynı zamanda öğrencilerin güvenliğini de etkiliyor.

Harvard Üniversitesi'nin bu konuda atacağı adımlar ve sonuçları, hem ABD'de hem de uluslararası arenada dikkatle izleniyor. Kısa bir süre içinde bu konuda daha fazla gelişme yaşanması bekleniyor.