Dünya

ABD'deki 'İsrail Krizi': Siyonist Lobilerin Etkisi ve Olumsuz Sonuçlar

2024-10-10

Yazar: Fatma

Batı'daki Siyonist ve Evanjelik grupların yoğun müdahalesine rağmen, Amerikan bürokrasisi, medya, akademi ve siyaset dünyasında İsrail’i stratejik bir yük olarak görenlerin sayıları giderek artıyor. Son yıllarda ABD'de İsrail karşıtı protestolar, analizler ve raporlar dikkat çekici bir şekilde artış gösterdi.

Pentagon da bu trende katıldı. 4 Ekim'de New York Times'ta yayımlanan askeri raporda, Ortadoğu'ya yeni güç göndermenin İsrail'i cesaretlendirmekten ziyade, daha geniş bir savaşın önlenmesi amacı taşıması gerektiği vurgusu yapılması dikkat çekti. Bu durum, birçok düşünce kuruluşunun yazdığı ezber bozan raporlarla da destekleniyor. Uzmanlar, ABD'nin kendi ulusal çıkarlarına göre bir Ortadoğu stratejisi geliştirmesi gerektiğine inanıyor.

Beyaz Saray ve Kongre gibi siyaset kurumları üzerindeki Siyonist lobilerin etkisi, bu durum nedeniyle artmış görünüyor. Özellikle İsrail'in Gazze'deki saldırılarından sonra, Lübnan, Yemen, Suriye ve İran'a karşı geliştirdiği stratejiler, Amerikan yönetimini zora sokmaya başladı. Medyada yer alan haberler, soykırımcılar arasındaki çatlakların daha da derinleştiğini gösteriyor. ABD'deki İsrail krizinin en temel nedeni ise Binyamin Netanyahu'nun Joe Biden'ı dinlememesi ve bağımsız hareket etmesi olarak öne çıkıyor.

Biden'a göre, Gazze'deki yıkım bu kadar travmatik olmamalıydı. ABD’nin kırmızı çizgileri aşılmamalıydı, suikastlar yapılmamalıydı ve Lübnan'a saldırı olmamalıydı. Ayrıca, Gazze'de bir an önce ateşkes sağlanmalı ve İsrail ile Arap ülkeleri normalleşme konusunda bir anlaşmaya varmalıydı. Ancak İsrail, bugüne kadar ABD’nin hiçbir talebine uymadı ve şimdi de İran’a yönelik misilleme konusunda anlaşma sağlamıyor.

Yakında piyasaya çıkacak olan gazeteci Bob Woodward’ın "Savaş" adlı kitabında, Biden’ın Netanyahu’ya yönelik sert eleştirilerde bulunduğu ve üst düzey bir Hizbullah komutanının öldürülmesinden sonra öfke ile kaygılarını dile getirdiği iddia ediliyor.

Özellikle yaklaşan 5 Kasım ABD Başkanlık seçimleri öncesinde, her iki adayın da Siyonizme hizmette sınır tanımadığını biliyoruz. Bu durum, başkan adaylarının Siyonist rejime destek konusunda gösterdikleri rekabetin, derin bir toplumsal krize yol açması ihtimalini artırıyor. Amerikan halkı, hayat pahalılığı, sosyo-kültürel sorunlar, eğitim ve sağlık gibi birçok hayati sorunla boğuşurken, hükümetin İsrail’in askeri ve ekonomik taleplerine yönelik desteğini artık hazmedemiyor.

Birçok asker, siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve analist, Biden'ı artık açıkça ABD'yi İran ile savaşa çekmek isteyen Siyonistlerin tuzağına düşmemesi konusunda uyarıyor. ABD yönetimi, kendi ulusal çıkarları mı yoksa Siyonistlerin hedefleri mi doğrultusunda hareket edecek? Bu sorunun yanıtını birlikte bekleyip göreceğiz. İlerleyen günlerde, bu kriz nasıl bir sonuç doğuracak ve Amerikalılar için ne tür değişiklikler getirecek, hep birlikte takip edeceğiz.