ABD Hazine Bakanlığı, Eylül ayında ülkeye net sermaye akışının devam ettiğini ve bu durumun 8. ay üst üste gerçekleştiğini duyurdu.

Uluslararası sermaye verilerine göre, Eylül ayında toplamda 398,4 milyar dolar değerinde bir sermaye girişi sağlandı. Bir önceki ay ise bu rakam 79,2 milyar dolardan 75,9 milyar dolara revize edilmişti. Bu da gözler önüne seriyor ki, yatırımcılar Amerika'ya olan güveni tazelemiş durumda.

Ayrıca, Eylül ayında swap hariç uzun vadeli menkul kıymetlerle piyasa beklentisi olan 114,3 milyar doları geçerek 216,1 milyar dolarlık önemli bir giriş yaşandı. Önceki ayda ise bu rakam 111,4 milyar dolardan 108,8 milyar dolara güncellenmişti.

Yabancı yatırımcılar, net olarak 77,9 milyar dolar tutarında ABD Hazine kağıdı alırken, devlet destekli kuruluş tahvillerinden 57,3 milyar dolarlık alım gerçekleştirdiler. Özel sektör tahvillerine de net 341,1 milyar dolarlık bir ilgi oldu.

En büyük portföye sahip ülke olan Japonya'nın elindeki ABD Hazine tahvil tutarı 1 trilyon 129,2 milyar dolardan 1 trilyon 123,3 milyar dolara düştü. Bu düşüş, Japon yatırımcıların ABD tahvillerine olan ilgisinin azalmakta olduğunun bir göstergesi.

Çin'in elindeki tahvil miktarı da azalarak 774,6 milyar dolardan 772,0 milyar dolara geriledi. Buna karşın, İngiltere'nin tahvil miktarı 743,9 milyar dolardan 764,7 milyar dolara çıkarak, Çin'e yaklaşarak ikincilik mücadelesi veriyor.

Cayman Adaları'ndaki tahvil miktarı 419,5 milyar dolardan 420,1 milyar dolara yükselirken, Lüksemburg ise 402,0 milyar dolardan 417,8 milyar dolara çıktı. Dünya genelinde yükselen enflasyon ve jeopolitik risklerin etkisiyle yatırımcılar daha güvenli liman diye nitelendirilen ABD piyasalara yöneliyor.

Bu veriler, yatırımcıların ABD ekonomisine olan güvenini pekiştiriyor ve daha fazla sermaye akışının habercisi olabilir. Ancak dikkat çekici olan, Asya'nın en büyük ekonomisi Çin'in ABD tahvillerine olan ilgisinin azalması ve buna bağlı olarak uluslararası piyasalardaki dengelerin nasıl değişeceği.