Geçtiğimiz pazar günü, Ali Teker kardeşimle büyük şairimiz İsmet Özel'in himayesinde düzenlenen "Türk'lüğü Niçin Bidayettir: Tebük Seferi" başlıklı paneli dinlemeye gittik. Çok sayıda genç dinleyicinin katılım gösterdiği Fatih Kültür Sanat Merkezi'nde, panel öncesinde İstiklal Korosu'ndan 10 Kerkük Türküsü dinleyerek başlamıştık.

Panelin ilk konuşmasını İstiklal Marşı Derneği Başkanı Sayın Durmuş Şakalak yaptı. Konuşmasından sonra sahneye genç bir delikanlı olan Yusuf Mert çıktı. Kavramsal tutarlılık, neden-sonuç ilişkisi ve analojilerle dolu etkileyici bir konuşma gerçekleştirdi. Söylediklerine katılmamak elde değildi; bu panel İstiklal Marşı Derneği portalında yayınlanacak ve tüm Türkiye bunun üzerine tartışacak gibi görünüyor.

Daha sonra ikinci konuşmayı İstiklal Marşı Derneği İkinci Başkanı Gökhan Göbel gerçekleştirdi. Göbel, Sevr Antlaşması'nın 95. maddesinin Türk milletinin yaşadığı sorunları nasıl yapılandırdığını vurguladı. Şu anda hepimizin gündeminde olan Filistin meseleleri bu referanslarla yeniden gözden geçirilmelidir - çünkü o topraklarda bizden koparılanların izleri var.

Bunun yanında Gökhan Göbel'in hatırlattığı başka bir konu da dünya çapındaki tarihçi Halil İnalcık'ın konuşmasıydı. İnalcık, Batı'nın Türkiye üzerindeki emellerinin asla sona ermeyeceğini, tarih boyunca her zaman bu hedefe yönelik suikastlar düzenlendiğini dile getirdi. "Bize ne Filistin'den, Gazze'den..." diyenlere inat, aslında bu meselelerin kökenine inmemiz gerekiyor.

Türkiye'de bazı gruplar ise müstevli olanların amaçlarını unutturmak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Ancak bu çabaların karşısında dimdik durmak ve bilinçli bir şekilde Türkiye'nin geçmişine ışık tutmak lazım. Gökhan Göbel, İstanbul'un işgal edilmemesi için her daim hazırlıklı olmamız gerektiğini savundu. Türkiye'nin toprakları, tarihi ve kültürel mirası sadece bize ait değil, aynı zamanda tüm insanlığa da aittir.

Son olarak, Türkiye'nin İsrail'e yönelik tavırlarını sorgulayan bir grup düşünce liderinin öne çıkması gerekiyor. Onların söylediklerine dikkat etmek, uluslararası ilişkilerimizin nasıl şekillendiğini anlamak adına çok önemli bir adım olacaktır. Tarih yeniden yazılıyor, bizler de bu yazımda yerimizi almalıyız! Unutulmamalıdır ki, gelecek nesillere bırakacağımız miras için bugünden doğru adımlar atmalıyız! Bu panelde ve daha birçok etkinlikte tartışılan konular, sadece geçmişe ait değil, geleceğimizi de etkileyecek.