CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son günlerdeki söylemleriyle saldırgan bir tutum sergiliyor ve bu durumun toplumda olumsuz bir etki yarattığı açık. Her konuşmasında Cumhurbaşkanımızı, partimizi, ittifakımızı ve medya kuruluşlarını hedef alan bu dil, yalnızca kendisine zarar vermekten öteye geçmeyecek. Halk bu yıkıcı ve zorba zihniyeti tamamen görmüş durumda.

Özgür Özel’in milli şirketleri boykot etme çağrısı, sadece kendisinin CHP Genel Başkanlığına uygunluğunu sorgulamakla kalmayıp, partinin itibarı açısından da endişe vericidir. Özgür Özel’in medya kuruluşlarını açıkça tehdit etmesi, siyasi zorbalaşmanın bir örneğidir.

Siyasi iktidara karşı olan eleştirilerin yapıcı bir dil kullanılarak gündeme getirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Nitekim CHP içerisinde bazı üyeler, bulundukları belediyelerde yolsuzluk iddialarını sürekli dile getiriyor. Aynı zamanda geçtiğimiz kurultayda hile yapıldığına dair iddialar öne sürülerek, CHP Olağanüstü Kurultayı’nın iptali için mahkemeye başvuruldu. Partinin mevcut yönetiminin bu konuları saptırmadan ele alması ve iddialar hakkında yanıt vermesi gerekir.

Parti yöneticilerinin, köklü bir siyasi geçmişe sahip CHP’yi tehditkar bir zihniyetin merkezi haline getirmesi, demokratik değerler açısından vahim bir durumdur. Rakiplerimizin daha temkinli davranmasını ve gerçek siyasetle ortaya çıkmalarını isteriz. Zorbalık ve saldırganlık içeren bir siyaset dili ile karşılaşanlara ise gerektiği gibi yanıt vereceğiz.

Bu süreçte, toplumda güvenin sağlanması ve adaletin tesis edilmesi için üzerimize düşen sorumlulukların bilincindeyiz. Gerçek siyasetin, insanlar arasındaki diyalog ve anlayışın temelini oluşturması gerektiğini savunmaya devam edeceğiz.