Eğlence

Altın Portakal Sanat Direktörü Deniz Yavuz: Tunca Arslan’ın gözlemleri dikkat çekti

2024-10-15

Yazar: Mustafa

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin bu yılki organizasyonu, geçen yılki sansür nedeniyle iptal edilen festivalin ardından yapıldı ve bu yıl Kültür Bakanlığı’nın desteği olmadan gerçekleştirildi. Festival sona ererken, ön jüri üyesi Tunca Arslan’ın yaptığı açıklamalar, iktidarın baskıcı politikalarına ışık tutarak tartışmaları beraberinde getirdi.

Arslan, bu yıl düzenlenen festivalde LGBTİ+ temalı bir film yer almadığını belirterek, bu durumun, bu temanın artık sinemada daha az yer bulduğunu gösterdiğini savundu. “LGBT yok, fonlu filmler yok” şeklindeki ifadeleri, özellikle festivaldeki eleştirel bakış açısını sorgulattı. Arslan, Türkiye’deki eleştirel sinemacıların “dönemlerinin kapandığını” dile getirdi. Bu ifadeler, festivalin amacını ve Türk sinemasındaki mevcut durumu sorgulayan bir tartışma başlattı.

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Sanat Direktörü Deniz Yavuz ile bu konuda görüştük. Yavuz, Arslan’ın tespitlerinin kendisine ait olduğunu belirterek, festivalin ön jüri çalışmasının şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı.

Yavuz, festivalin tematik bir festival olmaktan ziyade tarzlarına göre film seçimi yaptığını ifade etti. Bu yılki festivaldeki LGBTİ+ temalı film eksikliği, otosansür olarak değerlendirilmemeli, daha çok çekincelerle açıklanması gerektiğini belirtti. Geçen yıl yaşananlar sonucunda pek çok sinemacının tepkilerini katılmayarak ifade ettiklerinin altını çizdi.

Bu yılki festivalin ulusal yarışma bölümü, son on yılın en yüksek başvurusunu aldı. Ancak Yavuz, bu başvurular arasında LGBTİ+ içeriklere sahip filmlerin bulunmadığını vurguladı. Festivalde, kurallar ve teknik yeterliliklere uygun en iyi on iki film seçildi ve jüri bu filmleri bağımsız şekilde değerlendirdi. Yavuz, festivalin sürecinin tamamen profesyonel ve şeffaf olduğunu belirtti.

Yavuz, Arslan’ın eleştirilerine yanıt vererek, Arslan’ın festivalin genel yapısına uygun değerlendirmelerde bulunduğunu ancak yorumlarının daha çok kişisel görüşler olduğunu ifade etti. Gelecek yıllarda, festivalin daha kapsayıcı bir tutum sergileyeceğini ve özellikle özgün anlatılara açık olacağını belirtti.

Son olarak, bu yılki festivalin birleştirici bir amaçla yola devam edeceğini söyleyen Yavuz, sansür ya da otosansürle anılmamaları gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’deki sinema kültürünün gelişiminde her türden filmin yapılması ve izlenmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Sinemanın geleceği için farklı bakış açılarına ve temalara açık olunması gerektiğini vurguladı.