
Avrupa, ABD Nükleer Şemsiyesine Alternatif Arıyor!
2025-03-11
Yazar: Hatice
Avrupa ülkeleri, son dönemde ABD Başkanlığı'nın uluslararası politikaları hakkında duyduğu belirsizlik nedeniyle alternatif nükleer savunma sistemlerini tartışmaya açtı. Özellikle Fransa ve İngiltere'nin, ABD'ye olan bağımlılıklarını azaltarak nükleer güç olarak öne çıkma potansiyeli üzerine yoğunlaşan analizler yapılıyor.
ABD'nin nükleer caydırıcılık taahhüdünden cayma ihtimali, Avrupa'nın güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Avrupa'nın bu durumu nasıl aşacağı ise merak konusu. Almanya'nın liderliğindeki bazı devletler, Fransa ve İngiltere ile nükleer iş birliği konusunda görüşmeler yapma kararı aldı. Bu kararda, Fransa ve İngiltere'nin mevcut nükleer güçleri, ABD'nin oluşturduğu şemsiyenin yetersiz kalması durumunda devreye girebilir.
Almanya'nın yeni Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa içinde güvenlik garantileri oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, gelecekte Fransız ve İngiliz nükleer güçlerinin ortak bir paydasının tartışılması gerektiğini ifade etti. Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı tarihe bağlı olarak nükleer silah edinme yasakları bulunmakta ve bu nedenle NATO'nun nükleer koruma şemsiyesine bağımlı kalmaya devam ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa'daki müttefiklerini nükleer caydırıcılık konusundaki stratejik tartışmalara davet etti. Bu bağlamda, gelecekte yapılacak nükleer paylaşımın şartlarını gündeme getirdi. Ancak, Macron'un önerileri içeride çeşitli tartışmalara yol açtı. Çünkü Fransa'nın nükleer silahlarının karar mekanizması tamamen Paris'te kalmakta ve bu durum diğer Avrupa ülkeleri açısından sorun teşkil etmektedir.
İngiltere ise, nükleer gücünü NATO'nun savunmasına tahsis ettiğini ve bu güçten yararlanma durumunun NATO şemsiyesi altında olduğu biliniyor. Ancak, İngiltere'nin nükleer silahları, ABD'nin sistemine bağımlı olduğu için bu durum, Avrupa'nın bağımsız bir nükleer strateji geliştirmesini engelleyebilir.
Polonya gibi ülkeler de Fransa'nın nükleer şemsiyesi altına girmek için ciddi girişimlerde bulunmuş durumda. Polonya Başbakanı Donald Tusk, bu konuda Fransa ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Böylece, NATO güçlerinin kendi topraklarında bulunması ve kendi nükleer savunmalarını çeşitlendirmeye yönelik talepleri artarken, Varşova'nın Washington'la olan stratejik ilişkisini koruma çabası da dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Avrupa'nın ABD nükleer şemsiyesine olan bağımlılığı, uzun vadede stratejik bir kaygı haline gelirken, Fransa ve İngiltere'nin alternatif nükleer çözümleri geliştirmek için adım atmaları büyük önem taşıyor. Her ne kadar bu iki ülkenin nükleer kapasiteleri sınırlı kalsa da, Avrupa'nın güvenlik mimarisi için gelecekte yeni bir denge oluşturabilirler.