İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "yolsuzluk" soruşturması kapsamındaki tutuklanması, uluslararası basında geniş yankı bulmaya devam ediyor.

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Avrupa'nın Türkiye'nin iç politikalarındaki otoriter eğilimler karşısında neden sessiz kaldığını sorgulayan bir haber yayınladı. Haberde, Avrupa ülkelerinin Ankara'daki baskıcı yönetimi eleştirmekten çekindiğine dikkat çekildi.

Geçmişte Türkiye'nin muhalefeti bastırma girişimlerinin Avrupa'dan sert tepkiler aldığını belirten WSJ, günümüzde bu tepkilerin oldukça sınırlı kaldığını ifade etti. Avrupa'nın Türkiye ile kurduğu jeopolitik bağımlılığın yanı sıra, Rusya kaynaklı güvenlik tehditleri ile Washington-Brüksel hattındaki gerginliklerin de bu durumu etkilediği vurgulandı.

"AVRUPA'DAN AÇIKLAMALAR CILIZ KALDI"

Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinin İmamoğlu'nun tutukluluğu ile ilgili endişelerini dile getirdiği, ancak bu açıklamaların etkisinin sınırlı kaldığı belirtildi. WSJ, Türkiye'nin iç siyaseti ile güvenlik iş birliği arasında yeterli bir bağlantı kurulmadığını savundu.

Almanya'nın eski üst düzey savunma yetkilisi Nico Lange'nin görüşlerine de yer verilen haberde, Lange, Avrupalıların artık daha olgun bir jeopolitik yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu, Türkiye ile iş birliği yapmanın Avrupa'nın çıkarlarına uygun olabileceğini ifade etti.

İmamoğlu'nun tutuklanması, birçok Avrupalı siyasetçinin de gündeminde yer aldı. İtalya Temsilciler Meclisi Üyesi Lia Quartapelle, Avrupa'nın Erdoğan rejiminin otoriter doğasını açıkça görmesi gerektiğini belirtti ve Türkiye'yi Norveç veya Kanada gibi demokrasilerle aynı kategoride değerlendirmenin büyük bir yanlış olduğunu vurguladı.

"BU SONSUZA KADAR SÜREBİLİR Mİ?"

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nde kıdemli politika araştırmacısı olan Camille Grand, Türkiye ile güvenlik ilişkilerinin iç politik gelişmeler göz ardı edilerek sürdürülmesinin sınırlarına dikkat çekerek, "Bu sonsuza kadar sürebilir mi? Bu biraz karışık. Türkiye'deki baskının ve protestoların boyutuna bağlı" ifadelerini kullandı.

Analizlere göre Avrupa'nın Türkiye ile olan ilişkileri, yalnızca güvenlik ve stratejik çıkarlar çerçevesinde değil, aynı zamanda insan hakları ve demokratik değerler açısından da değerlendirilmelidir. Türkiye'nin iç politikalarında yaşanan bu tür gelişmeler, Avrupa için rejimi eleştirme konusunda büyük bir sınav niteliği taşıyor. Avrupa'nın Türkiye konusunda daha sert bir tutum almayı düşünmesi gerektiği, birçok uzmanın ortak değerlendirmesi olarak öne çıkıyor.