Teknoloji

Avrupa'nın Denizaltı Kabloları: Gizemli Hasar ve Olumsuz Senaryolar

2024-11-27

Yazar: Hatice

Savaşlarda düşman güçlerinin hedef aldığı ilk kaynak her zaman 'haberleşme' olmuştur ve şimdi Avrupa bu durumdan endişe içinde. Yakın zamanda Baltık Denizi'nde meydana gelen iki ayrı denizaltı kablosu hasarı, bu endişeleri daha da artırdı. C-Lion1 (Finlandiya-Almanya arasında) ve BCS Doğu-Batı Bağlantısı (İsveç-Litvanya arasında) kablolarının zarar görmesi, olası bir sabotaj ihtimalini gündeme getirdi.

Bu olay, hem Avrupa'nın güvenlik iş birlikleri hem de bölgedeki mevcut jeopolitik gerilimler açısından büyük önem taşıyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların yanlışlıkla kesildiğine inanmıyor" diyerek olayın arka planındaki soru işaretlerine dikkat çekti. Hükümet yetkilileri, olayların hibrit savaş stratejisinin bir parçası olabileceğini öne sürdü.

Denizaltı kablolarının kesilmesi 17-18 Kasım 2024 tarihlerinde meydana gelirken, bu durum bölgedeki ülkelerde önemli bir kaygı yarattı. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı bağlamında, bu kesintilerin arkasında yatan nedenler merakla araştırılıyor. Geçmişte Rusya'nın benzer eylemleri hakkında ortaya atılan iddialar, acaba bu olay da yeni bir siber saldırının veya sabotajın işareti mi? Soruşturma sürerken şu an için sorumluluğu üstlenecek bir taraf bulunmuyor.

Rusya'nın gizli deniz birimi GUGI'nin, deniz altı kablolarının bulunduğu bölgelerdeki faaliyetlerini artırdığına dair iddialar mevcut. Ancak, bu hasarın bir kaza sonucu gerçekleşmiş olma ihtimali de var. Örneğin, türlerini belirtmek gerekirse, Çin gemisi Yi Peng 3 ve Türk bandıralı dökme yük gemisi Fortune Express olay yerinin yakınında bulunuyordu. Bu gemilerin hareketleri ile ilgili incelemeler devam ediyor.

Dünya genelinde 400’den fazla denizaltı kablosu bulunmakta ve bu kablolar uluslararası veri trafiğinin yaklaşık %99'unu taşımaktadır. Bunun yanında denizaltı kabloları, bulut bilişim, finansal işlemler ve medya akışı gibi hizmetlerin etkili bir şekilde sunulabilmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Eğer herhangi bir kablo hasar görürse, yedek planlamalar ile kesintilerin minimumda tutulması sağlanır.

Denizaltı kablolarının önemi Uluslararası iletişimde giderek daha fazla hissedilmektedir. Örneğin, APG, SEA-ME-WE gibi önemli denizaltı kablo sistemleri, kıtalar arasında veri iletimini sağlarken, karmaşık politik ve coğrafi zorlukları aşarak daha güvenilir bir iletişim altyapısı oluştururlar.

Avrupa, bu gelişmeler karşısında hibrit savaş konseptine daha fazla önem vermek zorunda kalıyor. Kablolar üzerindeki hasar ve olası sabotajlar, sadece iletişim altyapısını değil, aynı zamanda ulusal güvenliği de tehdit eden bir durum haline gelmiştir. Bu kablo sistemleri, küresel internet bağlantısının omurgasını oluşturmakta ve ülkeler arası iletişimi sağlamaktadır. Kısacası, denizaltı kabloları güvenliğimizi oluşturan kritik unsurlardandır ve bu nedenle onların korunması büyük önem taşımaktadır.