Sağlık

'Baby Boomer'lar, Önceki Kuşaklara Göre Daha Sağlıksız — Günümüz Gerçeği!

2024-10-07

Yazar: Ayşe

Journals of Gerontology dergisinde yayımlanan bir araştırma, 1946-1964 yılları arasında doğan 'Baby Boomer' kuşağının, İkinci Dünya Savaşı öncesinde doğan kuşaklara göre daha uzun yaşadığını ancak sağlık durumlarının daha kötü olduğunu ortaya koydu.

'Baby Boomer' terimi, tarihsel olarak 1946-1964 yılları arasında doğan bireyleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu dönemde bebek doğum oranlarındaki artış, savaş sonrası dönemde yaşanan sosyoekonomik değişimlerle ilişkilendirilmektedir.

Oxford Üniversitesi ve University College London'da (UCL) gerçekleştirilen çalışmada, Baby Boomer'ların sağlık durumlarının daha önceki kuşaklara göre daha kötü olduğu tespit edildi. Araştırma, 2004-2018 yılları arasında Britanya, ABD ve Avrupa'da 50 yaş ve üzeri 100 binden fazla bireyin sağlık verilerini analiz etti.

Özellikle 1936-1945 yılları arasında doğanlarla 1955-1959 yılları arasında doğanların hastalık oranları arasında belirgin bir fark gözlemlendi. Baby Boomer kuşağı, obezite, tip 2 diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara, önceki kuşaklara göre daha erken yaşta yakalanma eğiliminde.

Ayrıca, hastalık ve engellilik oranları da takip eden kuşaklar arasında artış göstermektedir. Uzmanlar, bu sonuçların insanların daha uzun yaşamalarının yanı sıra, yaşam kalitesinin düşmesiyle de ilgili olduğunu vurguluyor. Günümüzde, savaş sonrası nesillerdeki bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde -banyo yapmak, yemek yemek, yürümek ve alışveriş yapmak gibi- daha fazla zorluk çektiği gözlemleniyor.

UCL’den başyazar Laura Gimeno, 'nesilsel sağlık kayması' yaşandığını belirterek, "Tıptaki ilerlemelere ve sağlıklı yaşam konusunda artan bilinçlenmeye rağmen, 1945 sonrası doğan bireyler, kendilerinden önceki nesillere kıyasla daha fazla kronik hastalık ve engellilik riski taşımaktadır" dedi.

Savaş öncesi kuşaklarda azalan engellilik oranlarına rağmen, Baby Boomer kuşağındaki bireylerde artan obezite ve kronik hastalıklar, ciddi sağlık sorunlarına yol açma potansiyeli taşımaktadır.

Ortalama yaşam süresi sabit kalsa veya artmaya devam ederse, bu durum genç kuşakların daha uzun süre sağlıksız ve engelli bir yaşam sürmesine neden olabilir. Ayrıca, batı ülkelerindeki nüfusun beşte birinin 65 yaşın üzerinde olduğu göz önüne alındığında, sosyal bakım taleplerinin artması, hükümet harcamaları üzerinde önemli bir etki yaratacaktır.

Bu araştırma, bireylerin sağlıklı yaşam standartlarının arttığı bir dönemde, neden bu kadar çok sağlık sorunuyla karşılaştıklarını sorgulamak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Sağlık uzmanları, bu durumu ele almak ve önlemek için acil stratejilerin geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.