Ülke

Bahçeli'nin Gelişi Sadece Tesadüf Değil!

2024-10-07

Yazar: Ali

ANKARA - Yeni yasama yılı itibarıyla Türkiye'nin siyasi gündemi yine hareketli günler yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'teki açılış konuşmasında, İsrail'in Türkiye'ye yönelik tutumları ve 'iç cepheyi güçlendirmemiz lazım' ifadesi tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşme, siyasette çeşitli yorumlarla ele alınıyor.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile yaptığımız görüşmede, Bahçeli'nin parti sıralarına gelerek verdiği selam'ın anlamı, yeni anayasa çalışmaları, erken seçim tartışmaları ve Erdoğan’ın İsrail tehdidi vurgusunu değerlendirdik.

Yeni yasama yılıyla birlikte, DEM Parti'nin Meclis'teki rolü ve nasıl bir siyaset izleyeceği merak ediliyor. Koçyiğit, Meclis'in önemli bir zemin olduğunu ve burada halkın beklentilerine yanıt vermek için çalışacaklarını vurguladı. "Meclis’le sokağı buluşturacak yeni bir politik hattın gerekli olduğunu düşünüyorsunuz" dedi. Özellikle işçi direnişleri, kadın mücadelesi gibi toplumsal hareketlerin sesiyle Meclis'e etki edeceklerini belirtti.

1 Ekim'deki özel resepsiyonda Bahçeli'nin selam vermesi dikkat çekti. Koçyiğit, Bahçeli'nin geldiğini 'öylesine' düşünenlerin ya siyaseti bilmediklerini ya da saf olduklarını söyledi. Bu, Barış mesajının tarihsel bir önem taşıdığını ifade ederek, Bahçeli'nin barış vurgusunun sadece bir jest olarak kalmaması gerektiğini, somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Koçyiğit, Bahçeli'nin bu tutumunu değerlendirdiği sırada, "Erken seçim olmalı mı?" sorusunu da yanıtladı. Toplumda derin bir memnuniyetsizlik olduğunu belirterek, mevcut iktidarın değişmesi gerektiğini ifade etti. "Çünkü mevcut iktidarın hukuki meşruiyeti var ama toplumsal meşruiyeti yok" dedi.

Ayrıca, yeni anayasa konusuna ışık tutarak, mevcut Anayasa'nın aslında bir 'cunta anayasası' olduğunu ve bu durumun değişmesi gerektiğini dile getirdi. "Adaptif değişimlerin yanında toplumun dinamiklerini göz önüne alarak bir anayasa tartışması yapmalıyız" ifadeleriyle, bu sürecin işleyişi konusunda somut yollar önerdi.

Son olarak, Koçyiğit, Erken seçim talebinin sadece muhalefet partilerinin istemiyle gerçekleşmeyeceğini, bunun ancak toplumun güçlü bir itirazı halinde gerçekleşebileceğini savundu. Halkın 'hükümet istifa' sloganını haykırarak bu sürece dahil olması gerektiğini vurguladı.

Bu dönemde Bahçeli'nin hamlelerinin siyasi kutuplaşmayı nasıl etkileyeceği ve sonuçlarının neler olacağı ise zamanla netlik kazanacak.