Küresel iklim değişikliği, finans ve bankacılık sektörlerini köklü bir dönüşüm yaşamaya zorluyor. Türkiye Bankalar Birliği, iklimle bağlantılı finansal risklerin ölçülmesi amacıyla kapsamlı bir rehber yayınladı. Bu rehber, Türkiye Bankalar Birliği'nin 'İklim Riskleri Çalışma Grubu' tarafından hazırlandı ve bankaların kredi imkanlarını iklim risklerine göre düzenlemeyi hedefliyor.

Rehber, özellikle enerji, inşaat, tarım, otomotiv gibi sektörlerdeki iklim risklerini değerlendirerek, bu sektörlerdeki iklim değişikliğinin sektörel etkilerini de gözler önüne seriyor. Ekonomik sürdürülebilirliğin önemine değinilen rehber, sektör bazlı ısı haritaları ile risklerin belirlenmesini ve doğru müdahale stratejileri geliştirilmesini öneriyor. Ayrıca, iklim değişikliği ile uyum sağlama ihtiyacının giderek önem kazandığına dikkat çekiliyor.

Sektörlerde uyum, köklü değişimlerin kaçınılmaz olduğu vurgulanırken, düşük karbon emisyonu hedeflerine ulaşmanın ve geleceğin getirdiği risklere karşı hazırlıklı olmanın gerekliliği de belirtiliyor. Bankalar, bu durumları göz önünde bulundurarak, yeni stratejiler geliştirmek ve yatırımlarını yönlendirmek zorunda kalacaklar.

İnşaat sektörü, binaların enerji tüketimi nedeniyle iklim değişikliğine en fazla katkı sağlayan sektörlerden biri olarak öne çıkıyor. Rehber, inşaatın enerji kullanımındaki payının %30’un üzerinde olduğu bilgisini veriyor. Bu bağlamda, sıfır karbon binalarının inşasının promote edilmesi gerektiği ve bunun için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının şart olduğu ifade ediliyor.

Tarım sektörü de iklim değişikliğinden son derece etkileniyor. Rehber, tarımsal üretimi arttırmak için gerekli olan uygulamaları vurgulamakta; özellikle koruyucu tarım yöntemlerinin benimsenmesinin önemini öne çıkarıyor. Tarımda iklim ve su kullanımına uygun uygulamaların hayata geçirilmesi, stratejik ürünlerin arz güvenliğinin sağlanması gibi konular da rehberde gün yüzüne çıkıyor.

Sonuç olarak, bankaların iklim riski değerlendirmeleri yapması, sektörel uyumu artırması ve sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik adımlar atması gerekecek. Aksi takdirde, yüksek uyum maliyetleri ve itibar kaybı gibi olumsuz durumlarla karşılaşmaları kaçınılmaz görünüyor. Küresel iklim değişikliği, tüm sektörleri derinden etkilemeye devam edecek!