ERBİL – Başkan Mesud Barzani, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani'nin Kürt halkını Suriye'nin geleceği ile bağlantılı bir parça ve kardeş olarak tanımlamasını memnuniyetle karşıladı. Bu açıklama, Suriye'deki mevcut durumu yeniden değerlendirme fırsatı sunuyor.

Barzani'nin ofisinden yapılan açıklamada, Colani'nin ifadeleri son derece olumlu bir yaklaşım olarak nitelendirildi. Barzani, ‘Ahmed Şera’nın Suriye'de Kürt halkı hakkındaki açıklamalarını gördüm. Kürt halkını, Suriye'nin geleceği ile bağlantılı bir parça ve kardeş olarak tanımladı. Bu perspektif, hem Kürtler hem de Suriye'nin geleceği adına memnuniyet vericidir’ dedi.

Barzani, ayrıca geçmişte Suriye'de Kürt halkına karşı yapılan haksız muamelelerin düzeltilmesi için böyle yaklaşımların önemli bir başlangıç olabileceğini vurguladı. 'Bu bakış açısı, güçlü bir Suriye'nin inşasına vesile olur. Kürtler, Araplar ve diğer tüm bileşenler bu fırsattan yararlanmalı ve birlikte güçlü, özgür ve demokratik bir Suriye kurma sürecine katılmalıdırlar' şeklinde konuştu.

Ebu Muhammed Colani'nin Kürt halkı ile ilgili açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed Şera, Kürtlerin Suriye'nin esas unsurları olduğunu vurguladı ve özellikle Efrinli Kürtlerin topraklarına dönmesi için çaba sarf edeceklerini belirtti. Bu, bölgede barış ve istikrar arayışının önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor.

Şera, ‘Bizim gibi onlar da çok zulüm gördüler. İnşallah, yeni Suriye'de Kürt halkımızla bir arada yaşamaya devam edeceğiz’ dedi. Bu, Kürtlerin gelecekteki Suriye'de temel unsurlardan biri olacağına dair bir güvence niteliği taşıyor.

Özellikle Efrin bölgesindeki duruma dikkat çeken Şera, oradaki halkın kendi köylerine geri dönmesi için yoğun çaba gösterileceğini dile getirerek, ‘Onların evlerine dönmeleri için gerekli çabaları göstereceğiz’ diye ekledi.

Bu gelişmeler, Suriye’nin yeniden inşasında Kürt halkının rolüne dair umut ve beklentileri artırdı. Başkan Barzani’nin olumlu karşılaması, Suriye'deki Kürtlerin geleceği adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, yeni bir tarihin başlangıcına tanıklık etmek ve tüm grupların bir arada barış içinde yaşamasını sağlamak için bu tür olumlu diyalogların artırılması gerektiği ifade ediliyor.