Microsoft'un kurucu ortağı milyarder Bill Gates, yapay zeka sayesinde önümüzdeki on yıl içinde insanların haftada yalnızca iki gün çalışabileceğini öngördü. Yapay zeka, iş dünyasının dinamiklerini değiştirebilir ve birçok sektörde devrim yaratabilir.

Gates, The Tonight Show ve Trevor Noah’ın “Şimdi Ne Olacak?” podcastinde yaptığı konuşmada, mevcut inovasyon hızıyla artık birçok iş için insanlara ihtiyaç duyulmayacağını belirtti. Bu durum, şirketlerin iş yapış biçimlerini yeniden değerlendirmelerini gerektirecektir.

Gates, yapay zekanın gelecekte doktorlar ve öğretmenler gibi meslekleri derinden etkileyeceğini düşünüyor. İleri teknoloji ile birleştiğinde, bilgi edinme ve sağlık hizmetleri alanında devrim yaratıcı gelişmelerin yaşanması bekleniyor.

Bu noktada, haftalık çalışma günlerinin azaltılması öncelikle verimlilik ve çalışan memnuniyeti açısından önemli başlıklar haline geliyor. Uzmanlar, beş gün yerine iki günlük çalışma sisteminin, insanların taze ve üretken kalmasını sağlayarak genel yaşam kalitesini artıracağını öne sürüyor.

Son yıllarda, dört gün çalışma modelini benimseyen birçok şirket ortaya çıktı. Örneğin, Exos isimli bir performans koçluğu şirketi, bu modelin üretkenliği yüzde 24 artırdığını ve çalışanların tükenmişlik seviyelerini yarı yarıya düşürdüğünü açıkladı.

Özellikle Japonya, genç nüfusunu artırmak amacıyla başkent Tokyo'da haftada dört gün çalışma sistemine geçti. Japanese İşverenler derneği, bu geçişin iş gücü verimliliğini arttıracağını ve iş-yaşam dengesini sağlamaya yardımcı olacağını vurguladı.

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, yapay zeka sayesinde haftalık iş günlerinin iki buçuk güne ineceği konusunda iddialı açıklamalar yaparken, bazı şirketlerin hâlâ beş gün çalışma politikasını sürdürdüğünü ve bu konuda ilerleme kaydetmediğini belirtti. Yapay zeka, insan gücünün yerini aldıkça, iş dünyasında büyük bir dönüşüm yaşanacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak, daha az çalışma gününün insan sağlığına, özellikle zihinsel sağlığa olan olumlu etkileri açıktır. Bu değişimler, yalnızca iş hayatını değil, toplumsal yapıyı da etkileyerek yeni bir yaşam biçimi ortaya çıkarabilir.