Yapımcı ve senarist Birol Güven, Türk sinemasının şu an içinde bulunduğu durumu eleştirerek, ana akım sinemanın daha etkili olması gerektiğinin altını çizdi. Güven, "Daha az sayıda ama büyük bütçeli filmler yapmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun için önce yurt içinde güçlü bir etki yaratmalıyız," şeklinde konuştu.

Güven’in açıklamaları, özellikle son dönemde Türk dizilerinin yurt dışında kazandığı başarılarla gündeme geldi. Ancak, Güven, bu başarıların, Türk sinemasının genel durumu ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekti. Sinema sektörünün, yurt dışında ses getiren yapımlara sahip olmak için önce kendi iç dinamikleriyle güçlenmesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, gösterimi yapılan "Bizim İçin" filminin ardından, oyuncular Nilgün Kasapbaşıoğlu, Gökhan Mumcu ve akademisyen Mesut Bostan da sektörle ilgili önemli tartışmalara katıldı. Kasapbaşıoğlu, aile temalı dizilerin eksikliğine vurgu yaparak, "Dizilerde aile kavramı kalmadı. Bu durum, izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor" dedi.

Televizyon dünyasında aile ilişkilerini ön plana çıkaran projelere ihtiyaç olduğunu savunan Kasapbaşıoğlu'nun sözleri, izleyicilerin duygusal bağlar kurabilmeleri açısından oldukça önemli bir noktaya parmak basıyor. Bilhassa, Türk sinemasının ve televizyon yapımlarının, toplumun aile yapısını yansıtan ve onu destekleyen hikayelere yönelmesi gerektiği konuşuluyor.

Sonuç olarak, Türk sinemasının geleceği için daha özgün, cesur ve etkili yapımların üretilmesi gerektiği aşikâr. Sektör temsilcileri, bu noktada ortak bir vizyon geliştirmek zorundadır.