Bitlis'teki Depremler Sarsıyor: "Fay Yok, Ama Deprem Var!"
2024-11-29
Yazar: Mustafa
Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Bitlis'teki son depremleri değerlendirdi.
Türkiye'nin depremlere sıkça maruz kalan bir ülke olduğunu vurgulayan Dr. Alkan, Bitlis ve çevresinin de bu durumdan etkilenen bir bölge olduğunu belirtti. 25 Eylül tarihinde Hizan ilçesi civarında meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremin ardından, 27 Kasım'da yine aynı bölgede 4.3 büyüklüğünde başka bir sarsıntı gerçekleşti.
Alkan, bu depremlerin bölgenin depremsellik açısından aktif bir bölge olduğunu gösterdiğini ifade etti. "Meydana gelen depremler, tektonik veya volkanik kökenli olduğunu ortaya koyuyor. İlk sarsıntıdan sonra yaklaşık 30 artçı şok meydana geliyor; bunlar genellikle küçük büyüklükte devam edecektir" diye ekledi.
27 Kasım’daki depremin Hizan'ın hemen batısında olduğunu, Eylül ayındaki depremin ise Hizan’ın doğusunda gerçekleştiğini kaydeden Alkan, Bitlis ve Van bölgesinde pek çok aktif diri fay bulunduğunu vurguladı. Ancak bu depremlerin olduğu bölgede herhangi bir diri fayın görünmediğini belirterek, "MTA’nın diri fay haritasında burada birçok fay görünüyor; ama ilginç olan, bu depremlerin olduğu yerde herhangi bir diri fayın görünmüyor olmasıdır" dedi.
Alkan, depremlerin doğrultu atımlı faylar ile ilişkili olduğunu ve 27 Kasım'daki depremler açısından fayın haritada görülmediğini ifade etti. "Burada önemli olan, eğer bir yerde deprem oluyorsa, orada mutlaka bir fay vardır. Bu durumun dikkate alınarak çalışmaların yapılması gerekiyor. Diri fay haritası sürekli güncellenmektedir; her yeni çalışmada özellikle MTA’nın, AFAD’ın ve üniversitelerin yaptığı çalışmalar belli periyotlarla güncelleniyor" şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından diri fay haritasında güncellemelerin yapıldığını belirten Alkan, "Bitlis'te son depremde haritaya baktığımızda fay yok. MTA'nın diri fay haritasının güncellenmesi gerekiyor. Burasi jeolojik açıdan özel bir bölge" dedi.
Uzmanlar, bölgede gerçekleşen depremlerin nedenlerini ve fay hatlarını belirlemek için acil araştırmaların yapılması gerektiğini savunuyor. Bu durum, hem yerel halkın İnşaat güvenliğini artırmak, hem de olası büyük depremlerin önüne geçmek açısından büyük önem taşıyor. Doğal afetlere hazırlık, özellikle Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkelerde hayati bir mesele olmaya devam ediyor.