Suriye'deki duruma ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Kürt sorunu ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Türkiye destekli silahlı gruplar arasındaki çatışmaların siyasi yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Şam'da düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Pedersen, "Yeni oluşan Suriye'de büyük umutlarımız var. Yeni Suriye'de, yeni bir anayasanın kabul edilmesini ve siyasi geçiş sürecinin ardından adil ve özgür seçimlerin düzenlenmesini bekliyoruz" dedi.

Uluslararası topluma çağrıda bulunan Pedersen, insani yardımların hızla Suriye'ye ulaştırılması ve Beşar Esad rejiminin politikaları nedeniyle ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını talep etti.

Pedersen, Rojava'daki devam eden çatışmalar ve ABD destekli DSG ile Türkiye destekli silahlı gruplar arasındaki gerilimin Suriye'nin geleceği önündeki en büyük zorluklardan biri olduğunu belirtti. Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, DSG ile Türkiye destekli silahlı gruplar arasındaki Minbic ve Kobani bölgelerindeki ateşkesin hafta sonuna kadar uzatıldığını açıklaması dikkat çekti.

"Ateşkesin yenilenmesinden memnunuz ve uygulanmasını umuyoruz. Ancak bu soruna kalıcı bir siyasi çözüm bulunması gerekiyor" diyen Pedersen, Suriye krizinin siyasi çözüm yollarının aciliyeti üzerinde durdu.

Diğer yandan, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) komutanı Murhif Ebu Kasra, bölgelerin ulusal otoriteye bağlanacağından ve Suriye'nin bölünmesine asla izin vermeyeceklerinden bahsetti. Bu açıklamalar, Suriye'nin bütünlüğü ve Kürtlerin Suriye halkının ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi.

Suriye'deki durum, yalnızca bölge için değil, uluslararası kamuoyu için de büyük önem taşımaktadır. Krizin çözümü, barış ve istikrar açısından kritik bir öneme sahiptir.