5 Kasım'da Trump'ın seçim zaferinin Türkiye'ye Biden dönemine göre daha fazla fayda sağlayacağı düşüncesi ve 8 Kasım'daki Merkez Bankası'nın son enflasyon raporunda faiz indirimine dair sinyal vermesi, BIST-100 endeksinin 8700 seviyesini dip noktası haline getirmesine neden oldu. Bu durum, endeksin yükselişine hız kazandırdı. 9500, 9700 ve 10.000 direnç seviyelerinde zorlansalar da, geçtiğimiz hafta Suriye'deki gelişmelerin borsa açısından olumlu etkileriyle endeks 10.276 seviyesine kadar yükseldi. Ancak, ardından satış baskısı etkili oldu ve endeks, kritik destek noktası olan 9750 seviyesinin hemen üstünde 9765 seviyesinden kapanış yaptı.

Borsadaki baskının temel sebepleri arasında, endeksin 10.200-10.250 kritik direnç bölgesini aşamamaması yer alıyor. Bu durumun sebebi, yeni bir yükseliş yaratacak gelişmelerin olmaması olarak öne çıkıyor. Ayrıca, büyüme tarafındaki baskılar ve bunun bilanço üzerindeki etkisi, faiz indirimlerine rağmen bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Özellikle 2025 yılının ikinci çeyreğinden itibaren, bilanço verilerinde düzelme emareleri görülebilir.

Suriye'deki gelişmeler ise yatırımcıların dikkatle takip ettiği bir diğer önemli konu oldu. Geçtiğimiz Pazartesi, Türkiye inşaat ve çimento firmalarının Suriye’nin yeniden inşasında rol alacağı beklentisi, endekste güçlü bir yükselişe yol açtı. Ancak bu durum, Suriye'deki durumun beklenildiği gibi olumlu ilerlemeyebileceği düşüncesiyle satış baskısına neden oldu.

FED tarafından gelen sinyaller de piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. FED, 2025 yılında faiz indirimlerini azaltacağına dair açıklamalarda bulundu ve bu da global piyasalarda satış baskısını artırdı. Sonuç olarak, küresel piyasalarda oluşan kayıplar Türkiye borsa değerleri üzerinde de olumsuz etkiler yarattı. Borsa İstanbul, piyasa değerinin 350 milyar TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ABD kaynaklı satışlar büyük bir kayba sebep oldu.

Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta alacağı faiz kararı da önemli bir belirleyici olacak. Büyüyen belirsizlik ortamında, asgari ücret ve enflasyon gibi ekonomik verilerle birlikte nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği yatırımcılar için kritik önem taşıyor. FED'in sıkı para politikaları sonrasında Merkez Bankası'nın faizi indirme yönündeki adımları da dikkatle izlenecek.

Ayrıca, ABD'den gelen yeni yaptırım haberleri de piyasaları etkileyen bir başka faktör. İki ABD senatörünün Türkiye'nin Suriye'ye operasyon yapması durumunda yeni yaptırımların gündeme gelebileceğini açıklaması, yatırımcıları tedirgin eden unsurlardan biri oldu. Ancak, Trump'ın Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarını kaldırabileceği yönündeki haberler, piyasalarda bir nebze olumlu bir etki yaratma potansiyeli taşıyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında, borsa yatırımcılarının dikkatli bir strateji izlemesi gerektiği anlaşılıyor. Endekste 9750 desteğinin altına düşülmediği sürece, kısa vadede 9445-9500 aralığında bir toparlanma beklenebilir. Ancak 9900 seviyesinin üzerinde bir kapanış, satış baskısının azalması için gerekli görünüyor. Dolayısıyla, 9800 altına inilmesi durumunda kısa vadeli pozisyon açmamak daha sağlıklı bir strateji olabilir.

Unutulmaması gereken en önemli şey, 2025'in birçok açıdan kritik bir yıl olacağı ve yatırımcıların bunun bilincinde olarak hareket etmeleri gerektiğidir.