
Bunlar kaya değil, canlı! Vatandaşlar uyarıldı: Şimdilik 40 metreler
2025-03-21
Yazar: Elif
Son zamanlarda Van Gölü kıyılarında meydana gelen çekilme nedeniyle birçok noktada gözlemlenen mikrobiyalitler, halk arasında 'su altı peribacaları' olarak adlandırılıyor. Bu ilginç yapıların oluşumu, binlerce yıl süren doğal süreçlerin bir sonucu olarak kabul ediliyor ve özellikle fotoğraf meraklıları için harika kareler sunuyor.
Gevaş ilçesinin Altınsaç ve Göründü mahallelerinin sahil kesimine giden doğa severler, kayıklarla bu ilginç yapıları keşfetme fırsatı buldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ataman Altuğ Atıcı, Van Gölü'nde birçok mikrobiyalit bulunduğunu duyurdu. Gölün tatlı su şartlarına bağlı olarak oluşan bu canlı kayalar, kimyasal tortularla etkileşime giren siyanobakteriler ve bazı mikroalglerin kalsiyum karbonat çökeltmeleri ile meydana geliyor.
1974 yılında yapılan ilk keşif gezisi sırasında, Adilcevaz ilçesinin güneyindeki akustik taban kayıtlarında ani artışlar tespit edildi. Van Gölü’nün pH seviyesi 9'un üstünde ve tuzluluğu yüzde 20'leri bulan sodalı bir göl olduğunu belirten Atıcı, bu özelliklerin araştırmacıların dikkatini çektiğini ifade etti. Haziran 1989'da ise ikinci uluslararası araştırma gerçekleştirildi ve Van Gölü’ndeki kireçli siyanobakteriyel tortular incelendi. Bu çalışmalarda, Bitlis'in Tatvan Körfezi ve Adilcevaz'ın güneyinde iki ana alan keşfedildi.
Son dönemde yaşanan kuraklık ve aşırı buharlaşma nedeniyle Van Gölü'nde su seviyesinde düşüşler yaşanıyor. Atıcı, mikrobiyalitlerin su yüzeyine vurgu yaparak şu bilgileri kaydetti: ‘Göl, şu anda 40 metreyi aşan büyük mikrobiyalit yapıları içeriyor ve bu durum, göldeki ekosistemin sağlığı açısından önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.’
Bu gelişmelerin yanı sıra, Van Gölü çevresindeki turizm potansiyeli de dikkat çekiyor. Doğa severler ve macera arayanlar için bölge, kano turizmi ve doğal güzellikler açısından pek çok seçenek sunuyor. Kentin ziyaretçileri, aynı zamanda bu eşsiz mikrobiyalitleri görerek hem tarihi hem de doğal bir zenginliğe tanıklık etme fırsatı buluyor.