Dünya

Çandar, Wolfowitz ve Netanyahu: Ortadoğu'nun Karanlık Planları

2024-10-06

Siyonist Netanyahu'nun Lübnan'a saldırısı, bölgedeki savaşın yayılmasının habercisi olarak değerlendiriliyor. Savaş dinamiklerinin nasıl şekilleneceği ilerleyen günlerde netleşecek. Ancak dikkat çeken bir husus var: Netanyahu, savaşın gerekçesi olarak 'İran'a demokrasi götüreceğiz' ifadesini kullanıyor. Bu durumu, son 30 yıl içinde ABD Başkanlarının Afganistan ve Irak işgalleri sırasında kullandığı mazeretlerle benzerlik gösteriyor. Bu işgaller sonrası bölgede yaşananlar, korkunç sonuçlar doğurmuş ve milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur.

Netanyahu ve onun destekçisi olan güçler, tıpkı Bush ve Obama dönemlerinde olduğu gibi, 'demokrasi' kalkanı altında savaşları meşrulaştırma çabasındalar. Bu yaklaşım, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da dikkatle gözlemleniyor. Erdoğan, TBMM açılışında Netanyahu’nun Anadolu'yu da kapsayan hedeflerine değinerek, önemli uyarılarda bulundu: 'Netanyahu hükümeti, bölgeyi yayılmacı bir hayal ile dönüştürmeye çalışıyor.'

Bir dikkat çeken nokta, eski gazeteci ve DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar’ın bu sürece karşı olan tepkileri. Bilhassa ABD’nin Irak işgali esnasında Paul Wolfowitz ile olan yakın ilişkisi ve onun savaş planlarına katkıda bulunması, Çandar’ın eleştirilerinin merkezinde yer alıyor. Wolfowitz, o dönem ABD Savunma Bakan Yardımcısı olarak savaş planlarının mimarlarından biriydi. Çandar, sık sık onunla olan dostluğunu vurgulayarak, Türkiye'nin ABD'nin çıkarları doğrultusunda hareket etmesine yönelik destekleyici bir tutum sergilemekten kaçınmadı.

Ancak bu dostlukların beraberinde getirdiği sonuçlar oldukça trajik oldu. Irak'taki insan kayıplarının boyutları göz önünde bulundurulduğunda, savaşın gerçek maliyeti net bir şekilde ortaya çıkıyor. Çandar’a göre, bir milyondan fazla insanın ölümüne yol açan bu işgal adeta bir 'Pandora'nın kutusunu açtı' ve bölgedeki etnik gerginliklerin artmasına zemin hazırladı. Saddam Hüseyin rejiminin yıkılması, bölgedeki otoriter yönetimler için bir dönüm noktası oldu, ancak beraberinde yeni bir kaos getirdi.

Cengiz Çandar, Ortadoğu'daki birçok entelektüel gibi, bölgedeki gelişmelerin arka planındaki gerçek sebepler üzerinde durmakta ve ABD’nin bölgeyi bir kaos ortamında yönetmek istediğine dikkat çekiyor. Gerek mapusa gerekse eğitici yorumlar yaparak, bu durumu her fırsatta eleştirmiştir. Çandar, 2003 yılında katıldığı bir panelde, ABD’nin Ortadoğu’da demokrasi yayma çabasını sorgulayarak, bu yaklaşımın temel amacının bölgedeki stratejik kontrolü elde tutmak olduğunu öne sürdü.

Netanyahu'nun savaş planları, bölgedeki birçok ülkeyi etkileyebilir ve bu sadece bir başlangıç olabilir. Tüm bunlar, daha öncesinde yaşanan kanlı geçmişin yeniden yaşanmasına sebep olabilir. Bugün dünya, yalnızca bir ulusun değil, bölgedeki istikrarın korunması konusunda büyük bir tehlike ile yüzleşiyor. Bu bağlamda, Çandar'ın 'Mezopotamya Ekspresi' kitabındaki ifadeleri, gelecekteki gelişmelerin ne yönde ilerleyeceğine dair ciddi uyarılar içermektedir.

Çandar'ın aktardıkları, Wolfowitz'in görüşleri üzerinden sürekli bir 'demokrasi' ve 'özgürlük' söylemi etrafında dönen tartışmaların aslında hangi sebeplerle şekillendiğini gözler önüne seriyor. Ortadoğu'daki savaşın yönetilme biçimi ve bunun ardındaki güç oyunları, halkların tarihine yeni acılar eklemekle kalmayacak, aynı zamanda bölgesel dengeleri de sarsacaktır. Bugün ise tüm gözler, Netanyahu'nun hamlelerinin bir sonraki aşamasında.