Ülke

Cem Garipoğlu'nun Mezarı: Turgut Özal ile Kıyasla Sır Perdesi Aralanıyor!

2024-10-07

Yazar: Mustafa

2009 yılında Münevver Karabulut'u katleden Cem Garipoğlu'nun mezarı geçtiğimiz günlerde açıldı. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mezarın açılışı esnasında yaşanan ilginç detaylara dikkat çekti. Epözdemir, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarının da açıldığı dönemde aile bireylerinin şüpheleri olduğunu vurgularken, Garipoğlu'nun mezarında kefen ya da bez parçalarının bulunmamasını garipsedi.

'ÖLÜM VE DOĞUM TARİHLERİ DE BELİRSİZ!'

Epözdemir, televizyon programında yaptığı açıklamalarda, "Olay yeri inceleme ekipleri mezarı açarken bütün süreci belgeledi. Ancak Garipoğlu'nun cenazesi üzerinde kimlik tespiti yapılamayacak derecede bozulmuştu. Aile bireylerinin mezar açılımında, yasal olarak hazır bulunması gerektiği talimatı verilmişti, fakat sadece avukatları oradaydı," diyerek sürecin eksikliklerine dikkat çekti.

Mezarı ziyaret ettiğinde hâlâ bir belirsizlik içinde olduğunu belirten Epözdemir, "Mezarın durumu oldukça kötü, adeta kendi kaderine terkedilmiş bir vaziyette. Doğum ve ölüm tarihleri bile okunamıyor. 29 Ekim 1991 ve 10 Ekim 2014 olması gereken tarihler tamamen silinmiş durumda," ifadelerini kullandı.

'ADLİ TIP UZMANLARI ŞAŞKIN'

Mezarın açılması işlemleri sırasında, 11.08'de kazma işlemlerine başlandığı, 11.32'de Garipoğlu’nun cesedine ulaşıldığı belirtildi. İlk katın tamamen boş olduğu, ikinci kata geçildiğinde cesedin durumu karşısında adli tıp uzmanlarının şaşkına döndüğü ifade edildi. Epözdemir, "Bu mezar, son 10 yıldır hiç yağmur ya da su almamıştı. Kefen ya da bez parçası yok, ama yerde büyük ve küçük kemikler vardı. 30x30 boyutlarında bir poşet bulduk ama ne olduğu konusunda bir fikrimiz yok," diye ekledi.

'TURGUT ÖZAL'LA BENZERLİKLER'

Epözdemir, mezarda kefenin olmamasının kendisini çok şaşırttığını belirterek, "Turgut Özal'ın mezarının açılması sırasında da bu tarz şüpheli durumlar söz konusuydu. Özal'ın mezarında kefen bulunurken, burada hiç iz bırakılmadı. Toprak su almadığı için kefen, toprağın altında kaybolamazdı; dolayısıyla bir parçası bile bulunmalıydı. Ancak orada hiçbir kefen izi yok. Vücut bütünlüğü bozulmuş ama kafatası bir yerde, kemikler başka yerde ve üzerlerinde bir poşet var," şeklinde konuştu.

Cem Garipoğlu’nun mezarındaki bu ilginç detaylar ve yetersiz kayıtlar, hem kamuoyunda hem de hukuk camiasında geniş bir yankı uyandırmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, hem Garipoğlu davasının karmaşıklığını artırıyor hem de Turgut Özal'ın mezarının açılmasıyla birlikte ortaya çıkan gizemleri yeniden gündeme getiriyor. Her iki durum da kamuoyunda merakla takip ediliyor.