İş

ChatGPT'nin Güncellemesi Üzerine Hayao Miyazaki'nin Açıklamaları Şaşırttı!

2025-03-30

Yazar: Ali

Hayao Miyazaki, 2016 yılında Japon animasyonunun efsanevi ismi olarak, yapay zeka tarafından üretilen grotesk bir animasyon demosunu izledikten sonra bu çalışmayı "hayatın kendisine bir hakaret" olarak değerlendirmişti. Bu açıklama, sadece kendi sanat anlayışını değil, yapay zeka ile sanat arasındaki etik ikilemleri de gün yüzüne çıkardı.

Bu olayın üzerinden yıllar geçtikten sonra, OpenAI’nin CEO’su Sam Altman, sosyal medya hesaptında profil fotoğrafını Ghibli tarzında değiştirerek bu tartışmaya katıldı. Fakat Altman’ın ironik bir dille paylaştığı fotoğraf, birçok sanatçı ve içerik üreticisi tarafından teknolojinin sanata müdahalesi olarak görüldü. Eleştirilerin merkezinde ise Ghibli tarzının bu şekilde yeniden üretilmesi ve estetik değerlerin sorgulanması yer aldı.

TARTIŞMALARIN TEMELİ

Yapay zeka, teknik olarak bir sanatçının "stilini" taklit edebiliyor; ancak hukuki açıdan bu durum oldukça karmaşık. Sanatçılar, "eserlerimizin ruhu tehdit altında" derken, hukukçular “stil korunmaz” diye yanıt veriyor. Ancak avukat Josh Weigensberg, yapay zeka tarafından üretilen görsellerin yalnızca stil taklidi değil; aynı zamanda bazı detayların da 'kopya' olabileceğini belirtiyor.

Bu noktada, yapay zeka temelli sanata olan ilgi, kullanıcılar için bir nostalji kaynağı haline gelmiş durumda. Kendi evcil hayvanlarını veya aile üyelerini Ghibli tarzında tasvir etme isteği, bazı kullanıcılar için eğlenceli bir deneyim sunuyor. Ancak bu durum, az sayıda yapım yapan Ghibli stüdyosunun estetik değerlerinin ve areksisinin ucuzlatılmasını da beraberinde getiriyor.

MIYAZAKI’NIN GÖRÜŞÜ

Miyazaki, 2016’daki “Never-Ending Man” belgeselinde yapay zekâ animasyonuna dair sözlerini şöyle aktarmıştı: “Bu şeylerin arkasındaki kişi, acının ne olduğunu bilmiyor. Tamamen tiksiniyorum. Bunun hayatın kendisine bir hakaret olduğunu güçlü bir şekilde hissediyorum.” Bu sözler, sanatın özünün ve duygusunun dijital alana taşınmasına yönelik bir eleştiri olarak öne çıkıyor.

Medya profesörü Ian Bogost ise yapay zeka görsellerinin artık sadece sanat eseri olarak değil, aynı zamanda birer internet memesi olarak da algılandığını belirtiyor. Ghibli’nin ayırt edici görsel dili, pastel tonlar, detaylı arka planlar ve geleneksel animasyon teknikleri ile tanınırken; yapay zeka, bu dili taklit ederek nostaljiyi pazarlıyor. Ancak Miyazaki’nin savunduğu değerler, bu tür bir dijitalleşmeye karşı çıkıyor.

Ghibli tarzı yapay zeka görsellerinin tartışmaları yalnızca nostaljik bir akım yaratmakla kalmayıp; yaratıcı emeğin sınırları, etik sorumluluklar ve dijital çağda sanatın yeri üzerine derinlemesine bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş durumda.

TELİF HAKKI SORUNU

Avukat Josh Weigensberg, genel hatlarıyla “stil”in telif hakkı ile korunmadığını belirtirken, eğer yapay zeka görseli, Spirited Away veya Howl’s Moving Castle gibi filmlere ait özgün unsurlar taşıyorsa, burada bir telif hakkı ihlali olabileceğini savunuyor. Yani yapay zeka üretimi sadece estetik bir nebze değil, aynı zamanda etik-savunulması gereken bir mesele haline geliyor.

Miyazaki, yalnızca Ghibli’nin kurucusu değil; aynı zamanda çağdaş animasyonun etik savunucularından biri. 84 yaşındaki usta yönetmen, teknoloji konusundaki görüşleri sert ve net. Onun için sanat, acı ile yoğrulmuş bir deneyim ve bu nedenle yapay zekanın hikâye anlatımını otomatikleştirmeye çalışması, sanatsal bir sapma olarak değerlendiriliyor.

Hayao Miyazaki, 5 Ocak 1941’de Tokyo’da doğmuş ve Japon kültürünü dünyaya tanıtma misyonunu üstlenen bir sanatçı olarak tanınmıştır. Eğitimini Gakushuin Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler ve ekonomi bölümünde tamamlamış, ancak animasyona olan ilgisi onu Toei Animasyon Şirketi’nde çalışmaya yönlendirmiştir. Bu birikimi ile birlikte, hem Japonya’da hem de dünya genelinde iz bırakan eserler meydana getirmiştir.