Çin'in enerji sektöründe dev bir adım atılmakta! Dünya üzerinde ilk kez bir füzyon-fisyon hibrit santrali inşa edilecek. Xinghuo Reaktörü adı verilen bu projeye resmi olarak start verildi ve çevresel etki değerlendirmesi için ihaleye çıkıldı. ÇED raporunda hava, su, gürültü kirliliği ve ekolojik denge gibi unsurlar ele alınacak. Ayrıca, olası riskler, kirlilik kontrol stratejileri ve uzun vadeli izleme planları da detaylandırılacak.

Bu çığır açan santralin inşası, China Nuclear Industry 23 Construction Corporation ile Lianovation Superconductor ortaklığı tarafından gerçekleştiriliyor. Hem füzyon hem de fisyon süreçlerini bir araya getiren bu teknoloji, enerji üretimi verimliliğini artırma potansiyeline sahip. Füzyon, hafif atom çekirdeklerinin (örneğin hidrojen) birleştirilmesiyle büyük miktarda enerji açığa çıkarken, fisyon ise ağır atom çekirdeklerinin (örneğin uranyum) parçalanmasıyla enerji üretiyor.

Özellikle Xinghuo'da, füzyon reaksiyonlarından yayılan yüksek enerjili nötronlar, fisyonu tetiklemek için kullanılacak. Bu yöntem, mevcut nükleer santrallerin aksine, nükleer atık miktarını azaltmaya da yardımcı olabilir. Henüz tüm detayları netlik kazanmadı, ancak santralin konseptinin bu yönde olduğu görülüyor.

Hedeflenen enerji kazanım faktörü (Q değeri) bakımından da iddialı olan bu proje, Q değerini 30'un üzerine çıkarmayı amaçlıyor. Karşılaştırmak gerekirse, Fransa'da inşaatı süren ITER projesi ise Q değerini 10'un üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Eğer Xinghuo Hibrit Santrali 2030'a kadar tamamlanırsa, Çin'in füzyon ve fisyon teknolojisinde diğer ülkelerin çok önünde olacağı öngörülüyor. Global ölçekte yürütülen ITER projesinin tamamlanma tarihi ise henüz belirsizliğini koruyor. Ayrıca, sadece 100 MW üretim kapasitesine sahip ve tarihi hedefleri göz önünde bulunduran başka bir füzyon projesi bulunmuyor. Almanya'daki en yakın örnek ise 2035'i hedefliyor.

Bu proje sayesinde, enerji üretiminde devrim niteliğinde bir ilerleme kaydedilmesi bekleniyor. Çin, bu santral ile hem enerji bağımsızlığını artıracak hem de çevre dostu bir enerji kaynağına geçiş yaparak küresel iklim hedeflerine daha fazla katkıda bulunmuş olacak!