Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Semih Demirkıran, geniz etinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, "Büyüyen ve içinde çok fazla mikrop barındıran geniz eti, tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonlarına neden olmasının yanı sıra çocuklarda hırçınlık ve iştahsızlık gibi sorunlara da yol açabiliyor" dedi.

Geniz eti, burnun arka kısmında yer alan lenf dokusunu ifade eder ve vücuda giren mikroplara karşı savunmada kritik bir rol oynar. Dr. Demirkıran, "Akut üst solunum yolu enfeksiyonlarında geniz etinin büyümesi normal kabul edilebilir, ancak tekrarlayan enfeksiyonların ardından küçülmediği takdirde ciddi sağlık problemlerine neden olabilir" şeklinde uyardı.

Geniz etinin büyümesi genellikle çocukluk döneminde, özellikle 3 ila 5 yaş arası dönemde sıkça rastlanan bir durumdur. Ebeveynler, çocuklarının sesinde değişiklik, iştahsızlık, terleme ve horlama gibi belirtilere dikkat etmelidir. Bu semptomlar, geniz etinin aşırı büyüdüğünü ve tedavi gerektirdiğini gösterebilir.

Dr. Demirkıran, "Geniz eti, çocuk 7 yaşını geçtikten sonra genellikle küçülmeye başlar ve ergenlikte kaybolur. Ancak bazı durumlarda geniz etinin alınması gerekli olabilir. Tedavi edilmeyen geniz eti, çocukların gelişim geriliğine dahi yol açabilir" ifadelerini kullandı.

Çocuklarda geniz eti belirtilerinin önemsiz gibi görülmesi ebeveynleri yanıltabilir. Eğer tedaviye rağmen belirtiler devam ediyorsa, geniz etinin cerrahi olarak alınması gündeme gelebilir. Ameliyat genellikle 2 yaşından sonra tercih edilir; ancak çocukta ciddi nefes tıkanıklığı varsa 1 yaşından itibaren de yapılabilir. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilir ve herhangi bir kesik olmaksızın ağız yolu ile yapılır.

Geniz eti sorunları, çocukların uyku kalitesini etkileyerek gelişimlerine olumsuz yönde etki edebilir. Ebeveynlerin çocuklarının sağlığını yakından takip etmesi ve gerekiyorsa doktorla iletişime geçmesi önemlidir.

Sonuç olarak, çocuklarda geniz eti konusunda bilinçlenmek ve gerekli önlemleri almak, sağlıklı bir gelişim ve yaşam için hayati önem taşır. Bu nedenle her belirtiye dikkat edilmeli ve tedavi süreçleri ihmal edilmemelidir.