Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk sonrası Sırbistan'ın başkenti Belgrad'a gerçekleştirdiği ziyarette, Sırp mevkidaşı Aleksandr Vucic ile bir araya geldi.

Toplantıda Türkiye ile Sırbistan arasında toplam 11 anlaşma imzalandı. Vucic, basın toplantısında Türkiye'nin dost bir ülke olduğunu ve ilişkilerin ikili düzeyde olduğu kadar küresel ölçekte de önemli olduğunu belirtti. Sırp lider, Türkiye'nin Balkanlar'daki rolünün büyüklüğüne dikkat çekerek, barış ve istikrar konularında Türkiye'den destek beklediklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ilişkilerin altın çağına girdiğini vurguladı. "Ticaret hacmimiz iki yıl üst üste 2 milyar doları aştı. 5 milyar dolarlık hedefimize ulaşmak için gereken adımları atmaya devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginliklere dikkat çekerek, Bosna-Hersek'in siyasi istikrarının sağlanmasının önemine de vurgu yaptı. Bu durumun, bölgedeki barış için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı, ayrıca İsrail'in Gazze'deki saldırılarına da değindi. "İsrail'in insanlık onurunu hiçe sayan saldırılarına dur denilmesi gerekiyor. 1967 sınırları esas alınarak başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması şarttır" dedi.

Erdoğan, Türkiye ve Sırbistan arasındaki savunma sanayi işbirliğine de dikkat çekerek, iki ülkenin askeri potansiyelini birleştirerek güçlü bir işbirliği oluşturabileceklerini söyledi. Türkiye'nin İHA alanındaki gelişmelerine de vurgu yaparak, kimsenin Türkiye ve Sırbistan'ın savunma sanayisine yönelik iç işleyişini belirlemeye kalkışmaması gerektiğini ifade etti.

Toplantının ardından düzenlenen Türkiye-Sırbistan İş Forumunda Erdoğan, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ilişkin gelişmeler hakkında bilgi verdi. "Ticaret hacmimiz 2 milyar doları aştı ve 5 milyar dolarlık ticaret hedefimize ulaşmak için Sırbistan makamları ile sürekli iletişim halindeyiz. 11 anlaşma ile ilişkilerimizin hukuki alt yapısını güçlendirdik" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sırbistan ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da derinleştirilmesi açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu ziyaret, özellikle Balkanlar'da Türkiye'nin artan etkisi ve bölgesel istikrar için atılan önemli bir adım olarak kaydedildi.