Amerika Birleşik Devletleri'nde 120 kişi, ünlü rapçi ve yapımcı Sean Combs yani "Diddy"ye cinsel saldırı ve istismar suçlamasıyla dava açmaya hazırlanıyor. Dava sürecinin detaylarına göre davacıların yarısı erkek, diğer yarısı ise kadınlardan oluşuyor. Bunun yanı sıra, bu kişilerden 25'inin istismara uğradığı dönemde reşit olmadıkları ortaya çıkmış durumda.

Davacıların avukatı Tony Buzbee, müvekkillerinin Diddy ve diğer tanınmış isimler tarafından cinsel saldırıya uğradığını öne sürdüğünü ifade etti. Aylardır süregelen bir süreç sonucunda, 120 kişinin cinsel istismar ve saldırıya uğradıklarına dair fotoğraflar, videolar ve mesajlarla birlikte kanıt topladıkları belirtildi.

Buzbee, dava açılmasının önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini ve sınıf zenginliği ile cinsiyet dağılımı açısından bu etkinliğin toplumsal etkisini vurguladı. Diddy'nin karşılaşacağı suçlamalar arasında "şiddetli cinsel saldırı, tecavüz, kayıtlara alma ve reşit olmayanlara yönelik cinsel istismar" gibi ağır iddiaların bulunduğu ifade ediliyor.

Daha önce Diddy hakkında çıkan cinsel taciz ve istismar suçlamaları, bu davanın sadece bu konudaki son noktayı temsil etmiyor. Ayrıca, 3 binden fazla kişinin Combs hakkında suçlamalarda bulunduğu ve önümüzdeki 30 gün içerisinde çeşitli eyaletlerde davaların açılacağı iddia ediliyor.

Diddy'nin geçmişi oldukça tartışmalı. 16 Eylül'de, "seks ticareti, zorla çalıştırma, adam kaçırma, alıkoyma, kundaklama, uyuşturucu bulundurma, rüşvet ve adaleti engelleme" gibi çok sayıda suçlamayla gözaltına alınmıştı. 17 Eylül'de mahkemece açıklanan 14 sayfalık iddianamede, Combs'un sıklıkla evlerinde düzenlediği "Freak Offs" adlı partilere katılmaya zorlanan ve cinsel ilişkiye girmeye mecbur bırakılan kişilerin olduğu belirtiliyor.

Bu gelişmeler Hollywood'un karanlık yüzünü bir kez daha gün ışığına çıkarırken, Diddy'nin nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Bu dava, aynı zamanda medya dünyasında cinsiyet eşitsizliği ve güç dinamikleri üzerine tartışmalara da zemin hazırlayabilir. Diddy'nin şu anki durumunu nasıl yöneteceği ve karşılaşacağı tepkiler, toplumun bu konudaki duyarlılığını nasıl etkileyecek, önümüzdeki günlerde göreceğiz.