Didem Soydan, sosyal medya aracılığıyla yaptığı paylaşımda boykotu "bir tepki değil, bir yaşam biçimi" olarak tanımladı. Özellikle Ekrem İmamoğlu sürecinden tutuklu öğrencilerin hakları gibi birçok konuda aktif bir duruş sergileyen Soydan, "Sessiz kalanların suç ortaklığını kabul edemem" diyerek ses getiren bir manifesto yayınladı.

Kariyerinde yaşadığı zorluklar ve haksızlıklara karşı toplu istifa eylemi gerçekleştirdiğini belirten Soydan, bir markanın 25 gün boyunca zarar görmesini sağladıklarını ifade etti.

Fashion Week organizasyonlarına karşı boykot yapma kararı aldığını açıklayan ünlü model, "Markalar ve ajanslar emeğimizi hiçe sayıyor. Tehditlere rağmen geri adım atmadım" dedi. Türk modellerin kapaklarda yer almaması ve kadın sünüsünden kazanç sağlamak için kadın haklarına yeterince yer verilmemesi eleştiren Soydan, moda dergilerinin sessiz kalmasına tepki gösterdi.

Aynı zamanda, Erol Köse hakkında açtığı davayı hâlâ sürdürdüğünü açıklayan Soydan, bunun masraflı ve yorucu olduğunu, fakat eğer susarsa suça ortak olacağını vurguladı.

2025 hedefi olarak boykot hareketinin öncüsü olmayı durumunda, "Dünya ve Türkiye online. Boykot; doğru, kararlı ve disiplinli bir şekilde yönlendirildiğinde muazzam bir güçtür" açıklamasında bulundu. "Zaten uzun süredir sistematik boykot yaşıyoruz. Şimdi sıra bizim boykotumuzda" diyerek destek topladı. Sosyal medya paylaşımı kısa sürede binlerce beğeni aldı.

Didem Soydan'ın "Onurlu bir yaşam için boykot" notuyla yaptığı bu paylaşım, onu Türkiye'nin gündemine taşırken, birçok takipçisi ve kadın hakları savunucusu bu duruşunu destekliyor.