Light Phone 3, dokuz aylık uzun bir bekleyişin ardından nihayet piyasaya sürüldü. Bu minimalist cihaz, üçüncü nesliyle birlikte önemli yükseltmeler sunuyor. Ancak, 799 dolarlık fiyat etiketi, selefinin 299 dolarlık fiyatına kıyasla büyük bir artış gösteriyor.

Ekran ve Tasarım

En büyük değişikliklerden biri ekran. Light Phone 3, E Ink ekranını terk ederek 3,92 inçlik bir OLED ekrana geçiş yapıyor. Ancak, arayüz hala siyah beyaz ve uygulama mağazası bulunmuyor. Bu da kullanıcıların sadece önceden yüklenmiş uygulamaları kullanabileceği anlamına geliyor. Minimalist tasarımıyla dikkat çeken telefon, güç düğmesine entegre edilmiş bir parmak izi tarayıcısı, iki adımlı deklanşör düğmesi, ses kontrolleri ve bir menü düğmesi barındırıyor. Ayrıca, sol tarafta yeni eklenen bir kaydırma tekerleği de yer alıyor.

Kamera ve Performans

Kamera bakımından, ön tarafta 8 MP'lik bir kamera ve arka tarafta 50 MP'lik bir ana kamera bulunuyor. Telefona güç veren Qualcomm'un Snapdragon 4 Gen 2 yonga seti, 6 GB RAM ile birlikte 128 GB depolama alanıyla donatılmış. Ancak burada dikkate değer bir nokta, telefonun bataryasıdır. 1.800mAh'lik mütevazı bir pil, cihaza güç sağlıyor ve tam bir gün dayanması bekleniyor. Şarj işlemi USB-C üzerinden gerçekleştiriliyor, ancak şarj hızları henüz açıklanmadı. Telefonun Android işletim sisteminde çalıştığı biliniyor, ancak hangi sürüm olduğu ve kaç yazılım güncellemesi alacağı belirsizliğini koruyor.

Fiyat ve Değerlendirme

Telefon, temel işlevlere odaklanması ve günümüzün özelliklerle dolu akıllı telefonlarına kıyasla sade bir deneyim sunmasıyla öne çıkıyor. Ancak, 799 dolarlık fiyat etiketi, bu telefonun değerini tartışmalı hale getiriyor. Aynı fiyata, Galaxy S25 veya iPhone 16 gibi çok daha güçlü cihazlar satın alınabiliyor.

Ek Bilgiler

Ayrıca, Light Phone 3'ün nihaî hedef kitlesi, dikkat dağınıklığından uzak durmak isteyen, dijital minimalizmi benimseyen kişiler olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda, telefonun sosyal medya uygulamalarına ve diğer dikkat dağıtıcı unsurlara yer vermemesi, onu bu hayat tarzını benimseyenler için cazip kılıyor. Ancak, kullanıcıların acil durumlarda veya çevrimdışı olmak istemedikleri anlar için akıllı telefonlarına ihtiyaç duyacaklarını unutmamak gerek.