Bir cinayet soruşturması 18 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, yerel mahkeme tarafından kabul edildi ve olayın haritası yavaş yavaş belirginleşmeye başladı.

İddianamede dikkat çeken bir detay, Ayhan Ağgedik'in, eski eşi Aynur Aykut'la olan ilişkisini sonlandırmak istemesi üzerine, Aynur'un ailesinin bu durumu bir "namus meselesi" olarak görerek Ayhan'ı öldürme kararı aldığı. Bu cinayet için Abdurrahman Aykut ve Yılmaz Aykut’un, Ayhan'ı öldürtmek üzere 40 bin liralık bir anlaşmaya vardığı belirlendi.

Aynı zamanda, 2013 yılında bulunan kemiklerin DNA testleri sonucunda Ayhan Ağgedik'e ait olduğu ortaya çıktı. O günlerde inançlı olan çocukları, Manavgat Belediyesi'ne başvurarak babalarının mezar yerinin kendilerine bildirilmesini talep etti. Ancak belediyeden gelen yanıtta, kimsesiz olarak defnedilen Ayhan Ağgedik’in mezar yerinin belirlenemediği kaydedildi.

Bu duruma tepki gösteren Aile, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'na görevi ihmal suçu ile suç duyurusunda bulundu. Savcılığın başlattığı soruşturmanın devamında, Adli Tıp Kurumu'nda bulunan 29 parça kemiğin Ayhan'ın ailesine teslim edilmesi talep edildi.

Geçtiğimiz mart ayında belediye başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, ilgili yazıya istinaden herhangi bir defin kaydına ulaşılamadığı belirtilerek, "Araştırmalarımız devam etmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Aynur Aykut'un avukatı, Ayhan'ın 2006 yılında eski kayınpederinin azmettirmesiyle bir grup insan tarafından acımasızca öldürüldüğünü ve bu durumun ailenin yaşamında derin bir acı bıraktığını ifade etti. Durumun, devlet kurumlarının işleyişindeki aksamaların ciddiyetini de ortaya koyduğunu belirtti.

Ayhan Ağıgedik’in oğlu Faruk Ağıgedik, kardeşleriyle birlikte babalarının mezarını bulmak için tüm ilçe mezarlıklarını gezdiklerini belirtti ve, "Tüm ailelerin mezarları mevcut ama tek bir mezarımız yok. Babamın kimsesiz olarak gömüldüğü ifade ediliyor ama nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi yok," dedi.

Bu trajik olay, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda bir ailenin adalet arayışının hikayesidir. Aile, suçu işleyenlerin cezalandırılmasını, babalarının bir mezarının olmasını istiyor. Toplum olarak bu konuda daha fazla duyarlılık göstermemiz gerektiği açık.