
Doğan Şentürk: Ali Onur'u tutuklarken tüm delilleri yok saydılar!
2025-03-25
Yazar: Mehmet
NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun'un içinde bulunduğu yedi gazeteci, önce serbest bırakılıp ardından tutuklandı. Bu duruma NOW Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk büyük tepki gösterdi: “Ali Onur ne yapacaktı da gazeteci olduğunu size ispatlayacaktı? Hangi delile dayanarak bu kararı verdiniz?” diye sordu.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından aktarılan bilgilere göre, İstanbul’da ve İzmir’de toplam 11 gazeteci, protesto gösterilerini takip etmek amacıyla dünden beri gözaltında. Gözaltına alınanlar arasında ulusal ve uluslararası medyada çalışan gazeteciler de bulunuyor.
Bugün İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen gazetecilerin durumu karışık. Önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına karar verilirken, savcılık birkaç saat içerisinde bu kararı değiştirerek sekiz gazeteciyi tutuklama talebiyle mahkemeye gönderdi. Yedi gazeteci, ‘toplantı ve gösteri kanuna muhalefet’ iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananlar arasında NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun da bulunuyor.
Şentürk, Tosun'un adli kontrol kararından sonra yeniden tutuklanmasına itiraz ederek, “Devlet tarafından verilmiş basın kartını görmelerine rağmen, 11 yıldır NOW Haber’de çalışan bir gazeteciyi tutuklamak için delilleri yok saydılar. Ali Onur’un gazeteci olduğunu ispatlamak için ne yapması gerektiğini soruyorum. Bütün delilleri nasıl göz ardı ettiniz?” ifadesini kullandı.
Ali Onur, mahkemeye savunmasında, “11 yıldır NOW Haber’de çalışıyorum ve Zeytindağı operasyonlarına katıldım. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden akrediteyim, 6 Şubat depremlerinde cansiperane çalıştım” dedi.
Bu duruma siyasetin tepkisi de sert oldu. Bazı siyasetçiler ve gazetecilik örgütleri, tutuklamaların basın özgürlüğüne darbe vurduğunu belirtirken, sosyal medya üzerinden destek kampanyaları başlatıldı. İstanbul'daki gözaltı işlemleri, ülke genelinde 1418 kişinin gözaltına alınmasına yol açtığı bildirildi.
Gazetecilerin yeniden tutuklanması ve serbest bırakılma süreçleri, Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Basın mensuplarının yaşadığı bu tür olaylar, ifade özgürlüğünün en önemli tehditlerinden biri olarak değerlendiriliyor ve uluslararası alanda da ciddi eleştirilere neden oluyor.