Dünya Tıp Dünyasına Şok! Ünlü Cerrahın Sesini Kopyalayan Dolandırıcılar Korkunç Olayı Gerçekleştirdi
2024-12-21
Yazar: Hatice
Giriş
Son dönemde sahte içeriklerin yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok ünlü isim dolandırıcıların hedefi haline geldi. Türkiye’nin en tanınmış cerrahlarından biri olan Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ömer Özkan, yapay zekanın kötüye kullanılması sonucu sahte dijital içerikler ile dolandırıcıların hedefi oldu. Prof. Dr. Özkan, dünya üzerindeki ilk rahim nakli ve Türkiye'deki ilk yüz nakli gibi çığır açan operasyonları gerçekleştiren bir isim olarak biliniyor.
Dolandırıcıların Yöntemleri
Dolandırıcılar, Prof. Dr. Özkan'ın sesini yapay zeka ile taklit ederek, sahte bir krem hakkında övgüler içeren bir video oluşturdu. Videoda, Prof. Dr. Özkan’ın bu krem ile vücut sorunlarına çözüm sunduğu, ameliyatlara gerek kalmadığı gibi yanıltıcı bilgiler veriliyordu. Videodaki ses ile dudak hareketleri arasında uyumsuzluk gözlemlenirken, izlenme sayısı kısa sürede yüz binleri aştı.
Prof. Dr. Özkan'ın Tepkisi
Prof. Dr. Özkan, bu durumu fark ettikten sonra hemen yasal işlemler başlattığını belirtti. "Görünce çok sinirlendim ama sakin kalmak zorundaydım. Hukuki mücadele başlattım, ancak bu tür içeriklerin yayılması kontrol altına alınamazsa toplum üzerinde yaratacağı olası etkiler çok ciddi" diye uyarıda bulundu. Ayrıca, dolandırıcıların asıl amacının toplumda kaos yaratmak ve insanların güvensizliğini artırmak olduğunu düşünüyor.
Toplumsal Etkileri ve Yapay Zeka Uyarısı
"Bu tür videoların 5 gün boyunca kaldırılmaması çekincelerimi daha da artırıyor. 100 bin izleyiciden 100 kişinin bu sahte videoya inanması, toplumun geleceği için tehlikeli bir durum. Yapay zekanın bu şekilde suistimali önlenmeli ve üzerinde sıkı denetimler uygulanmalıdır" şeklinde konuştu. Bu olay, yapay zekanın hem potansiyelini hem de risklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzmanların Görüşü
Uzmanlar, yapay zekanın doğru yönetilmediği takdirde toplumda büyük tahribatlara yol açabileceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Özkan, sağlık sektöründe bu tür sahte içeriklerin yaygınlaşmasının önüne geçilmesi gerektiğini savunuyor. Dolayısıyla, bu konudaki farkındalığın artırılması ve yasal düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.