İSTANBUL, (DHA) - Artan kilolar günümüzde pek çok insanın karşı karşıya kaldığı büyük bir sorun. Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, duygusal açlığın bu sorunu tetikleyebileceğine dikkat çekiyor. İnsanlar çoğunlukla açlık hissi ile mutfağa yöneliyorlar, ancak bu açlık bazen gerçekten bedensel ihtiyaçlardan değil, stres, yorgunluk veya duygusal boşluklardan kaynaklanabiliyor.

Duygusal açlık ile fiziksel açlık arasındaki ince çizgi modern yaşamda giderek bulanık hale geliyor. Öz, bu ayrımın önemli olduğunu, sağlıklı yaşam için olduğu kadar duygusal dengeyi korumak için de kritik bir rol oynadığını ifade etti.

Merve Öz, sürekli yemek arayışı içinde olan bireylerin duygusal açlık yaşıyor olabileceğini dile getirdi ve "Eğer yeni yediğiniz halde hala bir şeyler yemek istiyorsanız, bu durumda kendinize sorulması gereken ilk şey; gerçekten aç olup olmadığınızdır" dedi. Duygusal beslenmenin, kişinin ruh haline göre yemek yemesi olarak tanımlanabilir. Olumsuz duyguların bastırılması veya olumlu duyguların ortaya çıkarılması için yapılan bu yemek yeme davranışı, kilo kontrolünü etkileyebilir.

Uzman, duygusal açlığın sadece stres ile değil, mutluluk, neşe gibi olumlu duygularla da ortaya çıkabileceğini belirtti. Kişi, özellikle stresli anlarda abur cubur arayışında bulunuyorsa, bu durum duygusal açlık yaşadığını gösterir.

Merve Öz ayrıca, duygusal açlık probleminin çözümüne dair ipuçları verdi. Öncelikle, stresli anlarda yapılacak aktivitelerin listesi hazırlanmalı ve bu liste göz önünde bulundurulmalıdır. Kahve veya çay içmek, kitap okumak, müzik dinlemek, dans etmek veya sevilen kişilerle zaman geçirmek bu aktiviteler arasında yer alabilir.

Ek olarak, yemek yeme süresinin 20 dakikadan fazla olması gerektiğini vurgulayan Öz, "Yavaşça ve ne yediğinizi fark ederek yemek önemli. Beyin açlık sinyali aldığında bu, genellikle yemeğin üzerinden 20 dakika sonra gerçekleşiyor" dedi.

Son olarak, duygusal yeme alışkanlığı yaşayan kişilerin, bir uzmandan yardım alarak problemin altında yatan nedenleri araştırmalarının faydalı olacağını belirtti. Unutulmamalıdır ki, duygusal açlık geçici bir durumdur ve bu durumu yönetebilecek stratejiler geliştirmek mümkündür.