Son günlerde ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimleri, dünya genelindeki piyasalarda olduğu gibi Türkiye'deki finansal çevrelerde de büyük yankı buldu. Ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Mart 2024'te yüze 45'ten yüze 50'ye yükselttiği politika faizi, Eylül ayında da sabit kaldı. Böylelikle, yüzde 50'lik faiz oranı altı ayını tamamlamış oldu.

DW Türkçe'den Aram Ekin Duran'ın haberine göre, Para Politikası Kurulu (PPK) açıklamalarındaki bazı ifadeler, TCMB'nin yıl sonunda bir faiz indirimine hazırlanabileceği ancak enflasyonda istikrarlı bir düşüş trendi görülmeden indirime gitmeyeceği yönündeki yorumlara neden oldu. Eylül ayındaki enflasyon verilerinin beklenenden yüksek çıkması ise faiz indirim beklentilerinin ertelenebileceği yönünde tartışmalara yol açtı.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, son enflasyon verileri ışığında, Kasım ayında beklenen faiz indirimlerinin 2025'e erteleneceğini belirtti. Kozanoğlu, "Küçük ve orta işletmeler, yani Anadolu sermayesi yüksek faizler nedeniyle zor durumda kalıyor. Eğer yakın dönemde bir faiz indirimi gelmezse, iş dünyası sesini yükseltecektir" dedi.

Diğer yandan, Kırklareli Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, Merkez Bankası'nın Kasım ve Aralık aylarında 250'şer baz puanlık bir faiz indirimine gideceğini öngörüyor. Alçın, Fed ve ECB'nin faiz indirimlerine TCMB'nin kayıtsız kalamayacağını vurguladı ve son dönemde BDDK ile TCMB'nin kredi kartı borçlarının yapılandırılması ve konut kredilerinde daha uygun koşullar oluşturma çalışmaları yaptığını belirtti.

Ekonomi uzmanları, Türkiye'nin mevcut enflasyon durumunda olası bir faiz indiriminin piyasalarda yaratacağı dalgalanmaları da göz önünde bulundurarak, TCMB'nin atacağı adımların kritik olacağını ifade ediyor. Aynı zamanda, faiz indirimlerinin küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerinde olumlu etkiler yaratabileceği de kaydediliyor. Ancak dikkatler, enflasyonun seyrine ve uluslararası finansal dinamiklere çevrildi.