Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından ülke genelinde başlayan eylemler, vatandaşlar arasında büyük bir destek buldu. Bu eylemler, özellikle İBB Başkanlığı binasının bulunduğu Saraçhane ve üniversite kampüslerinde yoğunlaştı. Eylemler sırasında polis müdahalesinin büyüklüğü, birçok yerde sert tepkilere yol açtı ve gözaltı ve tutuklamaların devam etmesi, tartışmaları daha da alevlendirdi.

EMNİYET BİBER GAZI İHALESİNİ AÇIKLADI

Emniyet Genel Müdürlüğü, mevcut biber gazı stoklarını artırma ve açık kapatma kararı alarak bir ihale sürecini başlattığını duyurdu. Kamu İhale Bülteni'ne göre, Emniyet'in biber gazı spreyi, beş odacıklı biber gazı fişeği ve el tipi gaz bombası gibi farklı malzemeler alacağı açıklandı.

Ancak, gizli ihaleler Kamu İhale Yasası'na tabi olmadığından, hangi firmalarla anlaşma yapıldığı ve ihale bedellerinin ne olduğu public olarak ilan edilmeyecek. Bu durum, sürecin şeffaflığına yönelik ciddi eleştirilerin ortaya çıkmasına sebep olabilir.

DAHA FAZLASI OLACAK

İhaleye göre Emniyet, farklı türlerden toplamda 160 bin adet biber gazı alımı gerçekleştirecek. Gezi Parkı eylemlerinde üç hafta içerisinde 130 bin gaz fişeği kullandığı bilinen Emniyet, bu kapasiteyi artırmak için önümüzdeki günlerde büyük miktarda biber gazı edinmeyi planlıyor. Alım takvimi şöyle:

- 8 Nisan: 400 mililitrelik 10 bin kutu biber gazı - 15 Nisan: 50 bin adet dumanla yayılan ve elle atılan gaz bombası - 16 Nisan: 100 bin adet beş odacıklı gaz fişeği

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 21 Mart tarihli açıklamasında biber gazının kimyasal silah olarak kabul edilmesi gerektiğini ve yasaklanması gerektiğini vurguladı. Bu mesaj, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, birçok insan sağlığı açısından biber gazının kullanımına karşı çıkmakta. Eylemlerin ve protestoların artması, bu durumu daha da tetikleyecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde sokakları saracak bu gelişmeler, Türkiye’nin toplumsal yapısını nasıl etkileyecek?