Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, X (eski adıyla Twitter) hesabından asgari ücretle ilgili dikkat çekici bir paylaşımda bulundu. Erdoğan’ın paylaştığı mesajda şu ifadeler yer aldı: "İstikrarı bozmadan, güven ortamını zedelemeden, para ve maliye politikalarını sarsmadan, muhalefetin bizi sürüklemek istediği popülizm tuzağına düşmeden, sırtımızda yumurta küfesi taşıdığımızın bilinciyle önümüzdeki süreci çok büyük bir titizlikle yöneteceğiz.

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak net asgari ücret miktarı 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu miktar, 2024 yılına göre net %30 artış anlamına geliyor.

2002’deki 184 liralık asgari ücretin döviz bazında 126 dolara denk geldiği göz önüne alındığında, son artışla birlikte güncel asgari ücret 628 dolara yükselmiş oldu. Ekonomik verilere göre Türkiye, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerliyor.

Enflasyon düşüyor, ihracat artıyor, cari açığımız geriliyor, istihdam artırıyor ve sanayide hareketlilik sağlanıyor. Turizm sektöründe rekor bekleniyor ve uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisi artmakta. Büyüme oranlarımız kesintisiz devam etmekte...

2025 yılı inşallah, bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabır, biraz daha gayretle çok daha güzel sonuçlar göreceğiz.

Ancak Erdoğan’ın paylaşımına X kullanıcıları tarafından Topluluk Notu eklendi, bu notta dikkat çekici bir bilgi paylaşıldı. Dünyaca ünlü iş insanı Elon Musk’ın sahibi olduğu X platformunda yer alan Topluluk Notları, kullanıcıları yanıltabilecek paylaşımlara bağlam eklenmesini sağlıyor. Eklenen not, Erdoğan’ın paylaşımının alt kısmında yer aldı ve şu ifadeleri içeriyordu: "Türkiye’ye son bir yılda gelen para, yabancı yatırım değil, sıcak paradır. Türkiye halen yabancı yatırımda 2007 ve öncesi dönemindeki zirvesini aşamamıştır. Gelen sıcak paralar TL mevduata çevrilerek vade sonunda tekrar dolar olarak ülkeden çıkmaktadır."

Bu durum, Türkiye'nin ekonomisine dair yapılan açıklamaların ve istatistiklerin toplumsal algıyı nasıl etkilediğine dair önemli bir tartışmayı beraberinde getiriyor. Eleştirel bakış açıları ve verilerle desteklenen analizler, ülkemizin ekonomik geleceği hakkında daha kapsamlı bilgi edinmemize yardımcı olabilecek.