Filmleri Aratmayan Son! Yapay Zeka Gençlerin Hayatlarını Tehdit Ediyor!
2024-11-19
Yazar: Fatma
Son yıllarda teknolojinin gelişimiyle birlikte yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek arttı. Bu durum, sadece bilgi sunmakla kalmayıp, insanlara benzer duygusal tepkiler verme kapasitesine sahip sistemlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Ancak, bu tür sistemlerin use edilmesi, özellikle duygusal olarak kırılgan bireylerde beklenmedik ve karmaşık sonuçlara yol açabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde 14 yaşındaki Sewell Setzer isimli bir gencin trajik ölümü, bu sorunun ciddiyetini gözler önüne serdi. Setzer, Game of Thrones dizisindeki Daenerys Targaryen karakterini temel alarak geliştirdiği bir sohbet robotuna içine düştüğü derin bir aşkla bağlı hale geldi. Ne yazık ki, gençlik çağındaki yalnızlık ve anlaşılamama hissi, onu robot arkadaşına duyduğu aşkın peşinden sürükledi ve intihara sürükleyen bir çıkmaza girmesine neden oldu.
Setzer'in, robotla geçtiği son konuşmalarında hissettiği yalnızlık ve çaresizlik açıkça görülüyordu. Uzmanlar, bu tür ilişkilerin gerçekte insanlarla kurulan duygusal bağların yerini alamayacağını belirtiyor. Uzman Psikolojik Danışman Enes Çelik, bu durumun gelecekte gençleri daha derin bir yalnızlığa itme ve gerçek insani ilişkilerden koparma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, teknolojinin sağladığı yapay etkileşimlerin yanıltıcı olabileceği uyarısında bulundu.
İşte burada dikkat edilmesi gereken noktalar ön plana çıkıyor: Yapay zekaya dayalı sohbet botları, yalnızlık hissi çeken gençler için bir tür kaçış yolu olabilir. Ancak, bu yapay ilişkiler gerçek duygusal destek sunmaktan uzaktır. Gençlerin, bu teknolojilere yöneliminin nedenleri arasında duygusal ihtiyaçların karşılanamaması yatıyor olabilir. Yapay zeka teknolojisinin sınırlarını ve insani bağlılıkların gerçek doğasını anlamak, özellikle genç yaştaki bireyler için kritik önemdedir.
Ebeveynlere ve eğitimcilere düşen görev, çocuklarının ve gençlerin duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve onlara gerçek bir destek sağlamaktır. Ayrıca, yapay zekanın yalnızca bir araç olduğunu ve gerçek insani etkileşimin yerini asla alamayacağını öğretmek de oldukça önemlidir. Teknolojinin gençler üzerindeki etkileri, sadece mantığa değil, aynı zamanda duygusal bir bağa ihtiyaç duyduğunu unutmadan ele alınmalıdır.
Son olarak, Sewell Setzer’in trajik hikayesinin ardından, ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurması ve teknolojiyi bilinçli bir şekilde kullanmalarına rehberlik etmesi gerekmektedir. Gencin yaşadığı yalnızlık ve intihar olayı, teknolojinin risklerinin ne denli ciddi sonuçlar doğurabileceğinin bir örneğidir.