Fransa'da aşırı sağcı lider Marine Le Pen, Avrupa Birliği fonlarını partisinin Ulusal Birlik için uygunsuz bir şekilde kullanmaktan suçlu bulundu. Mahkeme kararı sonucunda Le Pen, beş yıl süreyle kamu görevine aday olmaktan men edildi.

Le Pen, mahkeme kararını "siyasi bir karar" olarak nitelendirerek itiraz edeceğini açıkladı. Eğer cezası kaldırılmazsa, 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma şansını kaybedecek.

Fransız televizyon kanalı TF1 ile yaptığı bir röportajda, "Bu şekilde saf dışı bırakılmaya niyetim yok" diyen Le Pen, en kısa sürede hukuki yollara başvuracağını belirtti.

Yargıçlar, bu kararın temyiz edilmesini beklemeden uygulanması gerektiğine hükmetti. Dolayısıyla, itiraz süreci devam ederken yasağın geçerli olacağı ifade edildi.

Le Pen, aynı zamanda iki yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak bu süreyi elektronik kelepçe ile ev hapsinde geçirebilecek. Ayrıca 100 bin euro para cezası da aldı.

Le Pen, "Fransa'da milyonlarca insan öfkeli" diyerek, yargıçların "otoriter rejimlere özgü tedbirler uyguladığı" iddialarında bulundu. "Şok oldum, öfkeliyim ama bu öfke ve adaletsizlik hissi benim için ekstra bir motivasyon kaynağı" dedi.

Davanın temyiz süreci uzun sürebilir. Temyiz davasının en erken bir yıl sonra görülebileceği ve kararın birkaç ay sonra açıklanabileceği belirtiliyor. Bu koşullar altında Le Pen'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyasını yürütmesi zor olacak.

2027 seçimleri, Le Pen’in dördüncü denemesi olacak ve kazanma şansı en yüksek olan seçim olarak görülüyordu.

Ulusal Birlik (RN) partisinin 29 yaşındaki başkanı Jordan Bardella, Le Pen'in mahkumiyetini "demokratik bir skandal" olarak tanımladı. Bardella, halkı barışçı bir şekilde seferber olmaya çağırdı ve yargıçların Fransız halkının kendini ifade etmesini engellemeye çalıştığını ileri sürdü.

Davanın görülmesi sırasında Le Pen, karar açıklandıktan sonra duruşma salonunu terk etti.

Üzerinde durulan bir diğer önemli nokta ise Le Pen'in, bu davada yapılan hukuki değişikliklerin ardından kamu görevine aday olmaktan men cezasının ertelmeksizin uygulanmasından etkilenmiş olması. Yargı süreci boyunca Le Pen ve partisi, kamu görevine aday olmaktan men cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Le Pen ve partisinin geleceği ise belirsizliğini koruyor. Birçok yorumcu, Le Pen'in siyasetten men edilmesinin Fransız demokrasisine ciddi zarar vereceği görüşünde. Bu bağlamda bazı kesimler, Le Pen'in yerine geçecek liderin kim olacağına dair spekülasyonlar yapmaya başladı.

Party içindeki bazı simgeler, Bardella'nın 2027 seçimlerinde Le Pen'in yerini alabileceğini öngörüyor. Ancak, Fransız siyaseti uzmanları Bardella'nın yeterli siyasi deneyime sahip olmadığını belirtiyor. Ayrıca Avrupa'dan gelen destek mesajları, Le Pen'in yanındaymış gibi görünen bir ortamda mevcut siyasi gerilimleri daha da artırmış durumda.

Son olarak, Le Pen'in geçmişteki siyasi kariyeri, 2011’de babası Jean-Marie Le Pen’den partinin kontrolünü devralmasıyla başlamıştı ve o zamandan beri partisinin imajını olumlu yönde değiştirmeye çabalıyordu. 2018'de ise partisinin adını Ulusal Birlik olarak değiştirmişti. Ancak şimdi, karşılaşmış olduğu hukuki engeller, onun gelecekteki siyasi kariyerine gölge düşürebilir.