
Gazze'de Toplu Mezar: Sağlık Çalışanlarının Ölümü ve Ardındaki Gerçekler!
2025-04-01
Yazar: Ayşe
Gazze'de meydana gelen trajik olayda, bazı sağlık çalışanlarının cesetleri toplu mezardan çıkarıldı. Birleşmiş Milletler, içlerinde Filistin Kızılayı'na ait 15 yardım görevlisinin de bulunduğu bu ölümlerle ilgili henüz İsrail'den bir açıklama almamış durumda.
Olay, 23 Mart'ta Refah yakınlarında gerçekleşti. BM yetkililerinin açıklamasına göre, sağlık ekipleri ve diğer yardım görevlilerinin kullandığı ambulanslar tek tek hedef alınarak ateş açıldı. Ölenlerin sekizinin Kızılay çalışanı olduğu, diğerlerinin ise BM görevlisi ve sivil savunma elemanları olduğu belirtildi.
Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonu, öldürülen sağlık görevlilerinin cesetlerinin Pazar günü bir toplu mezardan çıkarıldığını duyurdu. Bu duruma ilişkin olarak, BM yetkilileri, sağlık çalışanlarının açıkça işaretlenmiş ambulanslarda görev yaptığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) sözcüsü, İsrail'den "adalet ve cevaplar" beklendiğini vurguladı. Washington'dan yapılan açıklamada ise, Gazze'deki tüm tarafların uluslararası insani hukuk kurallarına uyması gerektiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Tammy Bruce, Gazze'deki durumu Hamas’a bağlayarak, yaşanan her olayın sorumluluğunun onlara ait olduğunu ifade etti.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ise, bu tür ölümlerin insanlık onurunu zedelediğini ve insan haklarının ihlali olduğunu aktardı. Ölen sağlık çalışanlarının arasında kayıp olanların bulunması, bu durumun daha da derin bir travma yaşattığını göstermekte.
Kızılhaç, durumun ciddiyeti nedeniyle herkesin dikkatini buraya çekmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık çalışanlarının yaşamı, savaş bölgelerinde bile korunmalı, bireylerin güvenliği her koşulda sağlanmalıdır.
Son olarak, BM'ye bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) direktörü Philippe Lazzarini, bu olayın insanlık onurunun ciddi bir ihlali olduğunu vurguladı. Tüm bunlar göz önüne alındığında, Gazze'de yaşanan bu trajedi sadece yerel bir acı değil, uluslararası bir utanç kaynağı olma yolunda ilerliyor.