
Geçmişten Bugüne... Prof. Dr. Vamık Volkan ile Rüzgar Gibi Geçen Bir Sohbet (Gizli Notlar Dâhil)
2025-03-31
Yazar: Zeynep
Politik psikoloji alanındaki öncülerden Prof. Dr. Vamık Volkan, geçmişte İsrail ile Mısır’ı yakınlaştıran politik psikoloji grubunun başında yer aldı. Geçmişten bugüne, bu alanda yaptığı çalışmaları ve Amerikalı psikiyatristlerle gerçekleştirdiği buluşmaları bizimle paylaştı.
Volkan, 1979 ile 1986 yılları arasında Amerikan Psikiyatri Cemiyeti’nin bir komitesi altında hem İsrailli hem de Mısırlı yüksek düzeydeki isimleri bir araya getirerek gayri resmi toplantılar düzenlediklerini belirtti. Bu çalışmanın bir başlangıcı ise, 1977 yılında Enver Sedat’ın İsrail’e yaptığı ziyaretti. Sedat, o dönemdeki konuşmasında, Araplar ile İsrailliler arasındaki ilişkilerin %70'inin psikolojik olduğunu öne sürdü. Bu, durumu daha da derinlemesine incelemek için Amerikalı uzmanları harekete geçirdi.
Görüşmelerin nerede yapıldığı sorusuna yanıt veren Volkan, toplantıların ABD, Mısır ve İsviçre gibi çeşitli ülkelerde gerçekleştirildiğini ifade etti. Toplantılarda ise kullanılan yöntemlerin dikkat çekici olduğunu aktardı. Araplar ve İsrailliler ilk defa bir araya geldiklerinde, çoğu zaman birbirlerinden uzak durmaya çalışıyorlardı. Ancak zamanla bu mesafeyi azaltmayı başardılar. Volkan, ‘Ayrı kalıp bir araya geldiklerinde, temellere inerek birbirlerini daha iyi anlıyorlardı’ şeklinde açıklama yaptı.
İlk karşılaşmalarda, katılımcıların gereksiz kaygılar taşıdığını ve bunun üstesinden gelmek için uygun ortamların sağlanması gerektiğini vurguladı. Volkan, her iki tarafın ortak sorunlarını konuşmaya başladıklarında, tâm ve psikolojik süreçlerin açığa çıktığını belirtti. Ayrıca, tartışma sırasında yaşanan engellerin nedenini anlamanın önemli olduğunu, böylece iletişim daha sağlıklı hale getirilebildiğini sözlerine ekledi.
Toplantıların düzenli olarak yapıldığını ve zaman içinde katılımcıların birbirlerine daha yakınlaşarak son derece anlamlı ilişkiler geliştirdiğini ifade etti. Vamık Volkan, ‘Araplar ve İsrailliler zaman içinde birbirlerini anlamış durumdaydılar; ancak bu süreç bir akordiyon gibi, açılıp kapanmalarla doluydu’ açıklamasında bulundu.
Yapılan görüşmelerde sadece bilişsel ya da yüzeysel bir yaklaşım sergilanmadığını, derin psikolojik dinamiklerin de göz önünde bulundurulduğunu belirten Vamık Volkan, iki farklı kültür ve tarihsel arka plana sahip olan grupların karşılıklı iletişim kurmalarının önemi üzerine durdu. Katılımcılarla birlikte süreç boyunca hem psikolojik hem de sosyal bağların güçlendirildiğini, bu durumun her iki taraf için de yararlı olduğunu vurguladı.
Son olarak, olayların gelişimi ve bireylerin birbirleriyle olan ilişkileri üzerine yapılan çalışmalardan elde edilen bilgilerin sadece akademik değil, aynı zamanda pratik anlamda da büyük bir değere sahip olduğuna dikkat çekerek, bu tür çalışmaların gelecek için umut verici olduğunu belirtti.