Sağlık

Genç Yaşta Kanser Vakaları Neden Artıyor?

2024-10-09

Yazar: Elif

Erken yaşta kanser vakalarının artış gösterdiği günümüzde, bu duruma dair endişeler giderek büyüyor. Uluslararası araştırmalar, 20'li, 30'lu ve 40'lı yaşlardaki bireylerde özellikle meme ve kolon kanseri vakalarının artmakta olduğunu gösteriyor. İngiltere, ABD, Fransa, Avustralya, Kanada, Norveç ve Arjantin gibi 24 ülkede gerçekleştirilen çalışmalar, 25-49 yaş aralığındaki kolon kanseri hastalarının oranında son on yılda önemli bir yükseliş olduğunu ortaya koydu.

Amerikan Kanser Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı olarak yürütülen araştırmalara göre, bu yaş grubundaki genç yetişkinlerde kanser oranlarında endişe verici bir artış görülüyor. Araştırmaların ilk sonuçları, bu durumun tıp dünyasında kaygı yaratmasına sebep oldu.

Gençler arasındaki diğer kanser türlerinde de dikkat çekici bir artış görüyoruz. Özellikle meme kanserinde, kadınlar için bu hastalığa bağlı ölümler son on yılda yüzde 10 azalmışken, 50 yaşından önce bu kanser türüne yakalananların oranı yıllık yüzde 1,4 artış göstermiştir.

Özellikle X ve Y nesli (1965-1996 doğumlular) arasında yapılan araştırmalar, bu nesillerde 17 farklı kanser türünde düzenli bir artış gösterdiğini kanıtlıyor. Genç yaşta kanser vakalarında artışın yüzde 79 seviyelerine ulaştığı belirlenmiştir.

Uzmanlar, genç hastaların doktorları tarafından muayene edilmesi sırasında ilgili semptomların göz ardı edilebildiği konusunda uyarıyor. Doktorların genç hastalarda yorgunluk ve şişkinlik gibi belirtilere karşı daha tedbirli olmaları gerektiği vurgulanıyor. Bununla birlikte, pankreas kanseri gibi kötü huylu tümörlerin 40 yaşından önce görülmesi, ciddi bir kaygı kaynağı haline gelmiştir.

Birçok uzman, bu artışın genetik faktörlerle ilişkili olabileceğini düşünse de, son araştırmalar genetik yatkınlığı olmayan bireylerde de kansere rastlanıldığına işaret ediyor. Örneğin, Brooklyn'deki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nden Dr. Eileen O'Reilly, genç hastaların örneklerinin daha agresif kanser türleri ile karşılaştığını ifade ediyor.

Peki, bu artışın sebepleri neler olabilir? Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, özellikle işlenmiş gıdaların ve şekerin yüksek tüketimi, vücutta enflamasyona yol açarak kanser riskini artırabilir. Harvard Üniversitesi'nden Profesör Shuji Ogino, bunun yanı sıra uyku düzeninin de günümüzde değiştiğine dikkat çekiyor. Son yıllarda birçok insanın ortalama uyku süresinin azaldığı ve gece vardiyalı çalışmaların yaygınlaştığı belirtiliyor.

Yeni yapılan çalışmalarda, telekomünikasyon cihazları ve yapay aydınlatmanın vücutta melatonin hormonundaki azalma ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Uyku düzeninin bozulmasının meme, kolon, yumurtalık ve prostat kanserleri ile ilişkilendirildiği ortaya çıkıyor. Ayrıca, mikroplastiklerin ve çevresel kirleticilerin sağlık üzerindeki etkileri de gün geçtikçe daha fazla araştırılmakta ve bu maddelere maruz kalmanın kanser riskini artırabileceği belirtiliyor.

Yeni Zelanda'daki Christchurch Hastanesi'nden cerrah Frank Frizelle, erken yaşta kolon kanseri ile mikroplastiklerin artışı arasında bir bağlantı olduğunu öne sürdü. Bu bulgular, daha fazla araştırma yapılmasını gerektiren önemli bir konu olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, genç yaşta kanser vakalarının artış sebepleri karmaşık bir yapı arz ediyor. Metabolik sendrom, obezite, uyku düzeninin bozulması ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek kanser riskini artırdığı düşünülmektedir. Bu durum, halk sağlığı açısından büyük bir tehlike oluşturmakta ve konu üzerine detaylı araştırmalar yapmayı zorunlu kılmaktadır. Görülen o ki, toplum olarak kanserle vereceğimiz mücadelede daha dikkatli olmalıyız. Bir halk sağlığı krizinin eşiğinde olduğumuz şeklindeki uyarılar, bu konunun ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.