Savunma sanayiindeki yerli ve milli atılımlar, uzay çalışmaları, yollar, köprüler ve barajlar bir tarafa, geleceğimizi garanti altına alan en önemli yatırım hiç şüphesiz Teknofest'tir.

Bu yıl Adana'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Teknofest'te, gençlerimizin yaratıcı icat ve projelerini bir kez daha gururla izledim. İçlerinde neler yoktu ki? Tıpta devrim niteliğinde tanı ve tedavi yöntemleri, tarımsal teknolojilerle geliştirilmiş çığır açan ürünler, dünyanın hızla kirlenmesini önleyecek çevreci projeler, sürdürülebilir enerji uygulamaları ve daha birçok yenilik...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Selçuk Bayraktar gibi isimlerin önderliğinde bu muazzam "bilim devrimini" hayata geçirenleri yürekten tebrik ediyorum. Sayelerinde, imkan bulan ve önleri açılan Türk gençlerinin, bilim ve teknolojide ülkemizi nasıl ileri taşıyabileceği bir kez daha ortaya kondu. Hepsinden önemlisi, yıllardır "duyarsız, ilgisiz ve sosyal sorumluluktan uzak" diye haksız yere eleştirilen gençlerimizin, aslında sadece "engelsiz koşacakları bir alan"a ihtiyaç duydukları kanıtlandı. Onlara olan güvenimiz yenilendi.

Atatürk'ün Cumhuriyet'i neden gençlere emanet ettiğini artık daha iyi anlıyor ve Geleceğin Türkiye'si için umudumuzu tazeliyoruz.

Şimdi önümüzde başka bir görev var: Teknofest'in yaşını düşürmek. Bilim ve teknolojiyi ilk ve orta okul müfredatına entegre etmek. İlk öğretimde teknoloji derslerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Okullardaki uygulamalı laboratuvar sayısını ve kalitesini artırmak için harekete geçilmelidir.

Bu noktada sanayicilerimizin de önemli bir sorumluluğu mevcut. Onlar, Teknofest gençliğine kapılarını açmalı, çeşitli uygulama ve staj imkanları sunmalıdır. Bakın bakalım o zaman bizi tutabilen var mı?

Bir diğer konu ise, gençleri uyuşturucudan, alkolden ve sapkın dijital gruplardan korumanın yolu, onları bilime yönlendirmekten geçiyor. Elimizde Teknofest gibi bir fırsat varken bunu değerlendirmeliyiz.

Sonuç olarak, Türkiye'nin geleceği gençlerin ellerinde şekilleniyor. Teknofest gibi etkinlikler, gençlerimizin hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir platform sağlıyor. Bilim ve teknolojideki başarılar, yalnızca ülkemizin bekasını değil, aynı zamanda dünya genelindeki rekabet gücümüzü de artıracak. Unutmayalım ki, gençlerimizin başarıları, Türkiye'nin geleceğini aydınlatacak ışık olacaktır.