
Gençlerin ve Öğrencilerin Çığlığı: Seslerine Kulak Verelim!
2025-03-28
Yazar: Fatma
Son yıllarda, gençlerin yaşadığı zorluklar giderek artıyor. Bu zorlukların temelinde, ekonomik sıkıntılar, hukuksal belirsizlikler ve sosyal adaletsizlikler yatıyor. Türkiye’de 10'lu ve 20'li yaşlarda olan genç nüfus, çoğunlukla AKP iktidarı altında büyüdü ve çeşitli krizlerle baş başa kaldı. Gezi olayları sonrası yaşanan toplumsal hareketlilik, gençlerin protesto kültürünü şekillendirdi. Ancak, şu anki siyasi iklim içerisinde, birçok genç kendini ifade etmekte zorlanıyor.
Bugünkü gençlik sadece ekonomik sıkıntılarla değil, aynı zamanda sosyal medya korkusu gibi yeni zorluklarla da başa çıkmaya çalışıyor. Öğrenciler, çoğu zaman eleştirilerini ya da fikirlerini açıkça dile getirmekten çekiniyor. Üniversite derslerinde, gençlerin ağızlarından kelime almak adeta bir mucize haline geldi. Cimer korkusu gibi endişeler, öğrencilerin özgürce konuşmasının önünde büyük bir engel oluşturuyor. Bu durum, gençler arasında bir korku ikliminin var olduğunun göstergesi.
Maddi sıkıntılar, sadece eğitim hayatını değil, sosyal hayatı da derinden etkiliyor. Bugün birçok öğrenci, geçim derdiyle boğuşmakta ve iş bulmak için ek işler yapmak zorunda kalıyor. Okula gitmek için toplu taşıma masraflarını bile düşünemeyen birçok genç, yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Eğitim haklarının kısıtlandığı ve temel insan haklarından yoksun hale düştüğü bir ortamda, geleceği belirsiz olan gençlerin hepsi bir çıkış yolu arıyor.
Gençler, sosyal sorunlara karşı duyarlıdırlar ama bazen harekete geçmekte zorlanıyorlar. Gençlerin adalet arayışları da artık yalnızca ortak bir hedef değil, aynı zamanda bireysel bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Eğitim sonrası belirsizlik duygusu, iş bulma kaygısı ve sosyal hayatın getirdiği zorluklar, gençlerin ruh halini olumsuz etkiliyor. Bu gençler, sadece eğitim almakla kalmayıp, daha iyi bir gelecek istediği için mücadele eden bir nesil olarak dikkat çekiyor.
Geleceği belirsiz olan gençlerin, adil ve eşit bir toplumda var olma hakları göz ardı edilmemelidir. Onlar, bu sokaklarda ve üniversitemizde seslerini yükseltirken, sadece kendi taleplerini değil, daha adil bir toplum isteğini de haykırıyorlar. Geçmişte yapılan hataların ve politikaların getirdiği bu yanlış zaman diliminde, gençlerin sesine kulak vermek, herkes için daha iyi bir gelecek sağlamanın en önemli adımlarından biridir.